Cam Kırıkları Parkı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cam Kırıkları Parkı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Aralık 2013 Salı

Okuma Şenliğinde İlk Ay!

Okuma Şenliğinin ilk ayını bugün itibari ile geride bıraktık. Benim için şenliğin en güzel yanı evde okunmayı bekleyen kitapları değerlendirmek oldu. Kaldı ki bu ay annemden okumamış kitaplar bitmeden kitap almak yok diye veto yedim o yüzden okuma şenliği çok büyük yardımcım oluyor :)
Okuma Şenliği nedir, ne değildir merak ediyor ve etkinlikte yer almak istiyorsanız sizi Pinuccia'nın bloğuna alalım.

Şimdi bir ayda neler yaptım hangi kategorileri bitirdim bakalım.
10 puan: Kütüphaneden ödünç alınmış veya sahaftan satın alınmış bir kitap okuyanlara
Ahmet Altan - En Uzun Gece (320 Sayfa) Alkım Yayınevi  
Nadirkitap.com aracılığı ile Eskişehir Papirus Sahaftan alındı.

15 puan: Hiç okumadığınız bir ülke edebiyatından bir kitap okuyanlara
Alina Bronsky - Cam Kırıklıkları Parkı (232 Sayfa) İthaki Yayınları
Alman Edebiyatı.

20 puan: Adında kış mevsimine ilişkin bir sözcük olan veya konusunda kış teması olan bir kitap okuyanlara
Sarah Jio - Böğürtlen Kışı (360 Sayfa) Arkadya Yayınları

25 puan: Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılmış bir kitap okuyanlara.
Mustafa Kemal Atatürk - Mektuplarım (264 Sayfa) Karma Kitaplar

25 puan: Bir biyografi veya otobiyografi okuyanlara.
Burçak Çerezcioğlu - Mavi Saçlı Kız (288 Sayfa) Yapı Kredi Yayınları

30 puan: Okumayı yazmayı öğrendiğiniz yıl ilk kez yayınlanmış bir kitap okuyanlara.
İhsan Oktay Anar - Puslu Kıtalar Atlası (238 Sayfa) İletişim Yayınları 
1995 yılı.

Bu ay okuduğum her kitap birbirinden güzeldi gerçekten okuduğuma pişman olduğum bir kitap yoktu. Sadece Puslu Kıtalar Atlası pek bana hitap eden bir kitap değildi ama asla kötü değildi.
Atatürk kategorisi için Pınar'a ayrıca teşekkür ederim belki bu kategori olmasa bu kitapla hiç karşılaşmayacaktım.

1. Ayın sonunda; 6 Kitap, 1702 sayfa kitap okuyup 125 puan toplamışım^^

7 Kasım 2013 Perşembe

Alina Bronsky - Cam Kırıklıkları Parkı || Kitap Yorumu

Orijinal Adı: Scherbenpark
Türkçe Adı: Cam Kırıkları Parkı
Yazar: Alina Bronsky
Çevirmen: Çiğdem Güler
Sayfa Sayısı: 232
Basım Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: İthaki Yayınları




Sashanın hayatta yapmak istediği iki şey vardı:
Annesi hakkında bir roman yazmak ve üvey babası Vadimi öldürmek.
Alina Bronskynin ilk romanı Cam Kırıkları Parkı Almanyanın en önemli edebiyat ödüllerinden biri olan Ingeborg Bachmann Ödülüne aday gösterildi. Bu keskin zekâ ürünü ve esrarengiz romanın kahramanı 17 yaşındaki Sasha Naimanndır. Moskovada doğan Sasha, iki üvey kardeşi ve annesiyle Berline taşınır. Üvey babası annesini öldürünce Sashanın hayatı değişir. Artık hayatta yapmak istediği iki şey vardır: Annesi hakkında bir roman yazmak ve üvey babası Vadimi öldürmek.
Almanyadaki Freundin Dergisi Cam Kırıkları Parkını "toplumun kıyılarında yaşayanların acımasız ve eğlenceli bir portresi," olarak tanımlıyor. Fakat Sashanın hikâyesi kıyıda kalmıyor, okuyucunun tam kalbine yerleşiyor.
"Hayran bırakan bir ilk yapıt...  Publishers Weekly "Sasha Naimann zamanımızın kahramanı... Büyük bir yetenek ve zekâyla anlatılan hikâyesi beni yakaladığı gibi sizleri de yakalayacak." Alicia Erian

Kitabın adına ve kapağına bayılmıştım ancak bir kaç kişinin takas listesinde görmüştüm vikitap ve blogta buda acaba kötü mü düşüncesini aklıma getirdi. Çünkü ben sadece yanına yaklaşmayacağım kitapları elimden çıkaran biriyim hatta bazen onlara bile kıyamam. Almayı ertelemiştim sonrasında D&R'ın 9.90 indiriminde denk gelmiş ve hazır indirimdeyken almıştım. Ama elim gitmemişti bir türlü. Bu kadar severek aldığım kitabın beni hayal kırıklığına uğratmasını istemiyordum. Okuma Şenliğinde bir kategoriye uyunca okuma önceliğini verdim ve daha önce okumadığıma pişman oldum. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen çok çok iyiydi.
Kahramanımız Sasha (aslında Alexandra) Naimann. Kitapta Sasha'nın cehennemden farksız hayatına göz atıyoruz. Daha ilk sayfadan içine alıyor kitap sizi. Ve sanki kitap değil de gerçekten yaşanıyor da sizde bir köşede olanları izliyormuş hissine kapılıyorsunuz okurken.
Sasha Rusya'da doğup sonradan ailesi ile beraber Almanya'ya göç ediyor. Ve üvey babası Vadim (lanet köpek) Sasha'nın annesini öldürüyor ve o andan itibaren Sasha'nın iki amacı vardır. Üvey babasını öldürmek ve annesi hakkında bir kitap yazmak.
Sasha annesinin iyi niyetinden dolayı ona biraz kızgın. Ne yaparsa yapsın Vadim'i affetmesine kızgın. ve olanlardan sonra tüm erkeklerden nefret eden hale geliyor. Kafasında üvey babasını öldürmeyi planlayan binlerce senaryo geçiriyor. Hepsinin bir zorluğu var. Yapıp yapamayıncağından şüpheli. Annesi ölüp, Vadim hapse girince, Vadim'in kuzeni olan Maria çocukların başına gelip onlara ebeveynlik etmeye başlıyor.
Bir sabah gazete okurken üvey babası hakkında bir habere, daha çok bir röportaja rastlıyor Sasha ve tüm siniriyle gazeteye, röportajı yapan kadınla konuşmaya gidiyor. Bu sayede Volker ve oğlu Felix ile tanışıyor.
Ve olayların biraz daha iyi yönde değiştiğini hissediyorsunuz ama öyle olmuyor. Sasha'nın hayatında sürekli bir taş çıkıyor önüne takılıp düşebileceği.
Buradan sonrasını anlatırsam kitabın tüm heyecanı kaçar. Sonlarında gözlerimin dolduğunu itiraf etmeliyim. Evet akıcı bir kitap ve 2 günde bitirdim ama kolay hazmedilecek bir hikaye değil gerçekten. Benim gibi ailesi problemli olan biri bile kitap bittiğinde ailesine şükrediyorsa düşünün.
Bence filmi çekilse süper olurdu.


Altı Çizili Cümleler:

  1. Bazen bir daha asla yeni insanlarla tanışmak istemediğimi düşünüyorum, çünkü herkese sil baştan aynı şeyleri anlatmaktan bıktım.
  2. Kendimi korkunç derece suçlu hissediyorum, çünkü belki de benim suskunluğum, treni yanlış yöne çeviren makas olmuştu.
  3. Kendilerini zayıf hisseden insanlardan kendinizi koruyun, çünkü günün birinde güçlü hissetmek isteyebilirler ve bu sizin asla toparlanamamanıza neden olabilir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...