Jennifer L. Armentrout etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Jennifer L. Armentrout etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ağustos 2014 Salı

Yeni Çıkan / Çıkacak Olan Kitaplar

Kitabın Adı: Hep Seni Bekledim
Yazarın Adı: Jennifer L. Armentrout
Yayınevi: DEXPlus

Bazı şeyler beklemeye değer…
Beş sene önce bir partide Avery Morganstenin tüm hayatı değişti. Evden çok uzakta bir üniversite, şimdi her şeyi geride bırakmak için harika bir fırsat. Tek yapması gereken, derslere zamanında girmek, sol bileğindeki bilekliği asla çıkarmamak, dikkatleri üzerine çekmemek ve belki de bir iki arkadaş edinmek. İhtiyacı olmayan tek şey ise, ince ince planladığı hayatını alt üst edecek bir erkeğin radarına girmekti.

Çoksatan Lux ve Melez Sözleşmeleri serisinin yazarı Jennifer L. Armentrouttan yepyeni bir aşk hikâyesi!Çıktığı gün kitap satış listelerini sarsan ve Forbes dergisine kapak konusu olan Hep Seni Bekledimi elinizden bırakamayacaksınız.


28 Mayıs 2014 Çarşamba

Jennifer L. Armentrout - Köken | Lux #4 || Kitap Yorumu




Orijinal Adı: Origin
Türkçe Adı: Köken
Seri: Lux #4
Yazar: Jennifer L. Armentrout
Çevirmen: Barış Emre Alkım
Sayfa Sayısı: 408
Basım: Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX
Tür: Fantastik , Genç-Yetişkin
Satın Almak İçin: D&R | Kitap Sihirbazı



Weather Dağı'nda işler çığırından çıktı, Kat yakalandı.
Artık onu bulmak için yaşıyorum.
Yoluma çıkan olursa.. yok ederim.
Onu kurtarmak için bütün dünyayı... yakarım.
Uzaylı ırkımı yeryüzüne... seveseve salarım.
Biliyorum, buradan kaçmamın ve Daemon'ı görmemin tek yolu, asimile olmuş gibi görünmek.
Kafam çok karışık, kime güveneceğimi, kötü adamların kimler olduğunu bilmiyorum.
Daedalus mu?
İnsanlar mı?
Yoksa Luxen'ler mi?
Daemon ve Katy hangi tarafta yer alacak; birlikte mi yoksa karşı karşıya mı savaşacaklar? 

Uzun bir süreden sonra bir lux kitabı okumak çok iyi geldi ama kitabın sonunu düşündükçe keşke okumayı biraz daha erteleseydim demeden edemiyorum. Çünkü lanet olsun bu kadın insanı meraktan öldüren bir son yazmakta dünya markası. Her kitabının sonunda kalakalmıştım ama bu sefer ki daha dehşet dolu. 5. kitap kimbilir ne zaman çıkacak. Ayrıca çıkar çıkmaz aldığım halde neden okumakta bu kadar bekledim bunuda anlamıyorum.

22 Kasım 2013 Cuma

Kitap Alışverişi #7

Evet bendeniz TÜYAP'a gidemeyince hırsımı kitap sitelerindeki indirimlerden aldım. Neden gidemedim çünkü TÜYAP'tan bir kaç gün önce alışverişe çıktım ve annemin "istediğini al kızım ben sana fuar için ayrı para veririm" gazı ile fuar için ayırdığım paranın altından girip üstünden çıktım. Anneme de beklediği yerden para gelmeyince olan bana oldu. Fuar süresi boyunca evde iç çekmeler, kafayı yemeler geldi gitti. Ağladım bile!!

Neyse geçti gitti, seneye artık. Bende bu sinirde bu ay ki haftalık aylık tüm harçlığı kitaba yatırmaya ant içtim ve Allah ne verdiyse D&R'ın Kasımda İndirim Başkadır sloganına daldım ve sonuç ortada. En alttan en üste sayayım.
Köken'i söylememe gerek yok herhalde Opal öyle bir yerde bitti ki 4. kitap için gün saydım nerdeyse. Ama yine de onu okumayı erteledim. Tatlı Bela serisini sevince Araf'ın da kapağına içim gidince dedim yazar iyi yazıyor zaten kötü değildir diye alıverdim Araf'ı. Böğürtlen Kışı'nı okuma şenliği kış kategorisi için aldım. Aslında o kategori de Kış Bahçesi'ni okuyacaktım ama okuduğum kitabı yeniden okuyacağıma yeni kitap almayı tercih ettim. Sait Faik'in Son Kuşlar ve Lüzumsuz Adam'ı aldım uzun süredir okumak istiyordum. Sıcak Ayaz'a twitter da görüp merak ettiğim bir kitaptı ama öyle çok büyük beklentilerim yok açıkçası. Gidiyorum Bu yine uzun zamandır almak istediklerimden 2054: Çıkış Yok okuma şenliği ilk kategori için Yine Gazi Mustafa Kemal - Mektuplarım da okuma şenliği için. Diğerleri ise merak ettiğim ve aldığım kitaplar. Özellikle Freud'un Kız Kardeşi.
En başta ki ise kitap değil DVD okuma şenliğinde filmi olan kitap kategorisi için Ejderha Dövmeli Kızı seçtim filmi de internet yerine DVD'den rahat rahat izlemek istedim.

Bunun dışında bir de Yeraltından Notlar'ı aldım ama o hala tedarik sürencinde yazıyor.
 böylelikle Tüyap'a gidememenin acısını çıkardım : )

Herkese iyi okumalar, bol okumalar ^^

3 Ekim 2013 Perşembe

Jennifer L. Armentrout - Opal | Lux #3 || Kitap Yorumu

Orjinal Adı: Opal
Türkçe Adı: Opal
Seri: Lux #3
Yazar: Jennifer L. Armentrout
Çevirmen: Bilge N. Zileli Alkım
Sayfa Sayısı: 420
Basım Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX




Hâlâ kendini beğenmiş öküzün teki olsa da artık Daemona direnmekten vazgeçtim çünkü, off... ona çılgınlar gibi âşığım.Daemonın duygularından bir türlü emin olamıyordum ama son günlerde hiç tahmin etmediğim kadar ciddi olduğunu kanıtladı. Birlikte akıl almaz tehlikelerden geçmiş ve bölük pörçük ilişkimizi bir araya getirmeye kendimizi öyle kaptırmıştık ki... şey... ah tamam, söylüyorum işte: O yanımdayken tüm bedenimintitremesini dindiremiyorum, birlikteyken adeta ateş alıyoruz.Ama bizim dışımızda bir sürü sorun var. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ailesini koruyamıyor, ona yardım etmeliyim.Yaşadıklarımdan sonra artık eski Katy değilim. Bambaşka biriyim, geleceğim öyle belirsiz ki... Bizi sorunların çözümüne yaklaştıran her adım, aslında içinden çıkamayacağımız korkunç bir organizasyonun parçalarına götürüyor.Ölümler hâlâ acı veriyor, yardımlar en beklenmeyenden geliyor ve dostlar en ölümcül düşmanlara dönüşüyorlar ama biz geri adım atmayacağız. Sonunda dünyamız sonsuza kadar paramparça olsa bile.Birlikte güçlüyüz... ve onlar bunu biliyorlar.Kimse Daemon Black kadar baştan çıkarıcı olamaz! Lux serisi, Obsidiyen ve Oniksten sonra OPAL ile ısınmaya devam ediyor!

Kitap bittikten sonra adeta sinir krizi geçirecektim. O nasıl bir sondur? İnsan hiç mi okuyucusunu düşünmez be kadın?!  

- Bundan sonrası derin spoiler içerebilir-
Okuyanlar bilir ki Oniks'in sonunda Daemon ve Katy bir ilişkiye başlamışlardı. Opal de bu ilişkide taşlar iyice yerine oturuyor ve çiftimizin münasebeti bir hayli artıyor. Olaylar Daemon ve Katy cephesinde kusursuz ilerlerken çevrede olmadık şeyler olup bitiyor. Defolup giden Blake yine geri dönüp kuyuya bir taş atıyor ve bizim 40 akıllı luxenimiz de bu taşı çıkarmaya çalışıyor ama bu süreç içerisinde neler oluyor neler! O Blake'in kafasını yılan gibi ezmek istedim yemin ederim kitapta Ash'ten daha gıcık olduğum bir karakter varsa oda Blake'tir. Kitabın başı çok durağan ancak okurken hep böyle sürecek gibi hissedip hayıflanmayın. İlerleyen sayfalarda heyecan doruklara çıkıp son sayfalarda kalp krizi aşamasına geliyorsunuz. 
Bu kitapta öküz Daemon'dan eser kalmamıştı en azından Katy'e karşı. Böyle romantik, böyle süpriz dolu bir adam olamaz. Daemon'ın yaptığı süprizleri okurken Katy'nin yerinde olmak isteyebilirsiniz şahsen ben istedim. Her aksiliğin Katy'i bulması ve Daemon'ın onu cidden de kedicikmiş gibi her şeyden korumaya çalışması bir can sıkıcı bir hal alsada adam aşık işte naparsın? 
Tüm bunların dışında öldü zannedilen Dawson çıkıp gelmiş ve çok değişmişti. Eskiye dönebilmesine en çok Katy'nin yardımı dokunuyor diyebilirim. Ki zaten sonunda da onun Bath'ini kurtarcaklar diye olan Katy'e oluyor.

Ve beni kitap dahilinde en çok üzen ikinci şey ise Katy ve Dee'nin arasındaki gerginlik ve soğukluk oldu. Ve bu soğukluk Dee'yi Ash ve Andrew ile 'kanka' yapcak kadar derin bir soğukluktu. Kitabın sonlarına doğru Andrew ve Dee fazla yakınlaşıyor. Bilemiyorum yani benim aklıma da Katy'nin gibi geldiği gibi biraz fesatlık gelmiyor değil.

Kitabın sonunu hiç anlatmıyım çünkü yazar tam son sayfalarda vurucu darbeyi yapmış. Okuyucu kalbinden  vurmuş. Kitap bittiğinde suratınızın ortasında yumruk yemiş gibi kalakalmanız muhtemel.
Ve ben kitap bitttiğinde;

Puanım: 5/5


Altı Çizili Cümleler:

* Beni neyin uyandırdığından emin olamadım ama gözlerimi kırpıştırınca kendimi bir çift yeşil göze bakarken buldum. Güldüm. "Selam," diye mırıldandım.
Dolgun dudaklarının bir tarafı kalktı. ''Selam, uyuyan güzel...''
Arkasında, gökyüzü kot mavisine dönmüştü. ''Öpücüğünle mi uyandırdın beni?''
''Evet.'' Daemon yere dirseğini dayamış, başını eliyle destekliyordu. Diğer elini karnıma koydu, buna bağlı olarak göğsümde kelebekler uçuştu. ''Sana dudaklarımın gizemli güçleri olduğunu söylemiştim.''


* Çok boktan bir durumdu... Korsan kitapçılardan, en sevdiğin serinin bir sonraki kitabı için bir yıl beklemekten, kitabın en olmadık yerde bitmesinden bile boktandı hem de.



Dipnot: 4. kitap ne zaman çıkcak bilen varsa beni bir aydınlatsın!

29 Eylül 2013 Pazar

Jennifer L. Armentrout - Oniks | Lux #2 || Kitap Yorumu

Orjinal Adı: Onyx
Türkçe Adı: Oniks
Seri: Lux #2
Yazar: Jennifer L. Armentrout
Çevirmen: Bilge N. Zileli Alkım
Sayfa Sayısı: 396
Basım Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX
Satın Almak İçin: D&R | İdefix | Kitap Sihirbazı




Lux 2 Oniks Daemonla aramızda bir uzaylı bağı olmasının muhteşem olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.Gerçi bu bağa rağmen ona direnmeye kararlıyım. Ama bunu yapmak hiç de kolay değil çünkü Daemon (kahretsin!) gittikçe gözüme daha da taş gibi görünüyor. Üstelik bu sefer Arumlardan çok daha büyük bir problemimiz var. Savunma Dairesi kasabada.Eğer Daemonın yapabildiklerini keşfeder ve benim de onunla bağım olduğunu anlarlarsa ikimizi de mahvedecekler. Bu arada okula yeni biri geldi ve herkesten gizlediği bir sırrı var. Bana neler olduğunu biliyor, yardım da edebilir ama bunun için (sanki mümkünmüş gibi) Daemona yalan söylemeli ve ondan uzak durmalıyım. Kimi kandırıyorum ben?!Kimse sonsuza kadar yalan söyleyemez.Ultra yakışıklı ve ultra odun Daemon Black geri döndü!Lux serisi, OBSİDİYENden sonra 2012nin en iyi genç yetişkin kitabı seçilen ONİKS ile tam gaz devam ediyor. Daemona karşı koymanın imkânsız olduğunu artık siz de çok iyi biliyorsunuz..

Obsidiyen bittikten  sonra uykuya yenilsem de ertesi sabah gözümü açtığım gibi Oniks'e saldırdım. Evet saldırdım çünkü merak seviyem tavan yapmış acaba ne olacak nasıl devam edecek diye kendimi parçalamıştım. Okumaya başladığım gibi aynı gün içerisinde bitti Oniks. O kadar yoğun bir aksiyon var ki kitabın içerisinde heyecan hiç düşmüyor ve bu kitapta işler biraz daha kızışıyor. 

Anlatmak istiyorum ama anlatırsam kendimi tutamayıp çok fazla derinlere inip spoiler vericem biliyorum o yüzden bundan sonrasını okurken dikkat edin derim.

Bu kitapta ilişkiler biraz daha rayına oturuyor diyebilirim. Özellikle de Daemon ve Katy için. Ama Oniks, Obsidiyen gibi ağırlığı ilişkilere vermemiş bu sefer ki kitabın içerisinde her şey var. Bir de yeni eleman Blake var! Kim bu Blake? Katy'nin inandığı gibi iyi biri mi yoksa Daemon'ın karşı koyduğu gibi güvenilmez mi? Blake işin içine girdiğin de Daemon'ın kıskançlığını görüp aha aşk üçgeni geliyor diye içinizden geçirsenizde Blake'in inanılmaz kişiliği her şey alt üst edip tüm gidişatı şaşırtıyor. 

Obsidiyen de Daemon Katy'i iyileştirmiş ve aralarında bir bağ oluşmuştu. Oniks'te öğrendik ki bizim küçük kedicik uzaylı özellikleri kazanmaya başlamış. 
Tüm bunların yanında bizim yakışıklı, ukala, kibirli öküzümüz gitmiş yerine aşk adamı, kıskanç , şirin bir Daemon gelmiş. (Burda devreye Sertap Erener şarkısı giriyor; ÖYLEDE GÜZEL, BÖYLEDE GÜZEL) Ne yalan söyleyeyim Daemon'ın davranışları derin bir OFFF çektiriyor insana. Hani her erkek böyle öküz olsa keşke neyse neyse Daemon'dan sıra kitaba gelemiyor. Artık nasıl etkilendiysem. 
Bizim Daemon, Blake'e öyle bir kancayı takıyor ki çocuğa kendi adı dışında B ile başlayan tüm isimleri söylüyor. Bo, Brad, Bart, Biff vs vs. bu yerlerde kahkaha atmaktan kendimi alamadım. 
Tüm bunların dışında ortadan sırra kadem basan Daemon'ın ikiz kardeşi  Dawson (adını yanlış yazmışta olabilirim) ve onun sevgilisi Bath'in akibetini bu kitapta görüyoruz. Ve en acısı bu kitapta ölüm acısını yaşıyoruz. Katy'nin dangalaklığı yüzünden yan karakterlerden biri hayatını kaybediyor kim olduğunu okuyupta öğrenin bir zahmet! Ama aman yan karakterdir nolcak demeyin bu şahsın ölümü pek çok şeyi etkiliyor. 
Durmazsam kitabı anlatıcağımı farkederek duruyorum ve diyorum ki ALIN OKUYUN, OKUTTURUN!
Bu arada kitap öyle bir yerde bitti ki!! 
Aynen böyle oldum! Delirdim kudurdum, Allahtan 3. kitap çevrilmiş, hazır ve nazır durumda yoksa kafayı yiyebilirdim. Ve yine iyi ki 3 kitabı birlikte almışım yoksa sabahın köründe kitapçı yollarına düşerdim.

3. kitap daha güzel diyorlar bakcaz görcez artık.


Dipnot: Şu kapağında karakterlerin resmini kullanan kitaplara gıcık olurum normalde ama Obsidiyen  de Daemon iyidi hoştu sevdik, ettik ama bu kitabın kapağında Katy hiç mi hiç sevmedim ben hayal dünyamda Katy'i masum bir güzelliği olan bir kız olarak hayal etmiştim ama bu nedir arkadaş şeytan gibi bir kızı koymuşlar kapağa bundan Katy değil olsa olsa Ash olur.
Neyse sakinim. Kitapların güzelliği kapağa olan kızgınlığımı yatıştırıyor.

Altı Çizili Cümleler:

"Biz ne yapacağız böyle, Kedicik?"
Gür sesi tüylerimi diken diken etmişti. "Bilmiyorum ki."
"Aklıma bir şeyler geliyor."
Sırıttım. "Geliyordur elbette."
"Duymak ister misin? Gerçi ben anlatmayı değil de göstermeyi daha iyi beceririm."
"Nedenini bilmesem de sana inanıyorum."
"İnanmıyorsan sana küçük bir ön gösterim yapabilirim." Durdu, sesindeki neşeyi duydum. "Zaten siz kitap kurtları ön okumalara da bayılırsınız, değil mi?"

-Yavaşça yutkundu. "Sadece?.." Bir duraklama oldu ve kalbim tekledi. "Sadece sana sarılabilir miyim? Bütün... bütün istediğim bu." 

27 Eylül 2013 Cuma

Jennifer L. Armentrout - Obsidiyen | Lux #1 || Kitap Yorumu

Orijinal Adı: Obsidian
Türkçe Adı: Obsidiyen
Seri: Lux 1
Yazar: Jennifer L. Armentrout
Çevirmen: Bilge N. Zileli Alkım
Sayfa Sayısı: 360
Basım Yılı: 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX
Satın Almak İçin: D&R | İdefix | Kitap Sihirbazı



Lux 1 -Obsidiyen Her şeye yeniden başlamak çok berbat.
Annemle birlikte Batı Virginiaya taşındığımızda, kendimi sıkıcı işlere adamıştım, ta ki tüyler ürpertici yeşil gözleri ve kaslı vücuduyla yan komşumuz karşımda dikilene kadar.
Ama işler tahmin ettiğiniz gibi gitmedi.
O, ağzını açtı.
Daemon hem kabaydı hem de kendini beğenmiş bir pislikti.
Birbirimizden hoşlanmamıştık. Tam hikâye burada bitiyordu ki bir kazaya uğradım ve Daemon zamanı dondurarak beni kurtardı.
Yakışıklı uzaylı komşum üzerimde bir iz bırakmıştı.
Yanlış okumadınız. O, bir uzaylı. Daemon ve kız kardeşinin yeteneklerini çalmak isteyen düşmanları vardı ve Daemonın bıraktığı iz bütün düşmanları başıma toplamıştı.
Bu korkunç durumdan canlı kurtulmak içinse tek yapmam gereken üzerimdeki uzaylı izi etkisini yitirene kadar
Daemonın yanından ayrılmamaktı.

Normalde paranormal kitaplardan olabildiğince uzak dururum nedenini bende pek bilmiyorum ama tarzım değil gibi hissediyorum işte. Allah biliyor ya Lux serisini de almak için defalarca tereddütte kaldım ama son kitap alışverişimde, her yerde karşıma çıkan ve herkesin öve öve bitiremediği bu seriyi görmezden gelemedim. Aldım ve hemen başladım. KİTABI ELİMDEN BIRAKAMADIM!!

Bunca zaman tereddüt ettim diye kendime kızdım bir de. Kurgusu öyle iyiydi ki. Çok iyileri teğet geçerek artık vampir kurt adam meseleleri sıkıcı gelmeye başlamıştı. Ve bu cidden farklı  ve güzeldi.
Eğlendim okurken hemde çok fazla, Katy ve Daemon diyologları ciddi anlamda harikaydı. Ve herkes gibi bende Daemon'a hasta oldum.
Daemon; ukala, öküz, kibirli, sinirli ve uzaylı!
Katy ise onun aksine; kendi halinde bir kitap kurdu.
Kitabın asıl konusuna gelirsek;
Katy babasını kanserden kaybettikten sonra, annesi daha fazla o evde yaşayamayacağına karar verip her şeyi geride bırakıp yeni bir hayata başlamak için Florida'dan Batı Virginia'ya taşınıyorlar. Katy en yakın marketin yerini sormak için yan komşusunun kapısını çalıyor ve kapıyı yüreğini hoplatacak kadar yakışıklı biri açıyor, Daemon. Daha ilk görüşte Katy'nin içinde bir şeyler kopsa da Daemon ağzını açar açmaz kıza sinir krizi geçirtiyor. Her kelimesi ayrı terleme, ayrı hakaret. Market'in yerini öğrenen Katy hem markete doğru ilerliyor hemde Daemon'a sövüyor. Ve markette Dee ile yani huy olarak Daemon'un tam tersi olan ikizi ile tanışıyor. Dee öyle sevimli ve içten ki Katy ile yakın zamanda çok iyi arkadaş oluyorlar, her ne kadar Daemon bu dostluğa sıcak bakmayıp ikisini uzaklaştırmaya çalışsa da Katy'nin inadı sayesinde bunu pek başaramıyor. 
Zaman içerisinde Daemon'un bu kadar zıt çıkmasında bir gariplik olduğunu sezen Katy olanlara bir anlam veremese de kısa zamanda Daemon onun hayatını iki kez kurtardığında gerçekler istemeden de olsa ortaya çıkıyor. Katy'nin yan komşuları aslında uzaylı!
Olaylar umulmadık şekilde gelişip sizi hayrete düşürüyor. İlk kitap biter bitmez ikincisine sarılırken buluyorsunuz kendinizi, inanılmaz sürükleyici.


Altı Çizili Cümleler:

"Neden bu kadar dangalaksın?" Sözcükler, iyice düşünmeden ağzımdan dökülüvermişti.
"Herkes bir konuda uzmanlaşmalı, değil mi?"
"Şey, harika bir iş çıkarıyorsun." 

Oldum olası kendimi kitapların arasında kaybedebilirdim. Kitaplar her zaman memnuniyetle balıklama atladığım, bir kaçış yolu olmuştu.

Dipnot: İkinci kitabı da bugün bitirdim bir aksilik olmazsa yorumu akşam blogta olur.
Birazdan 3. kitaba başlayacağım ama beni üzen 4. kitabı beklemenin zorluğu olcak.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...