ayrılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ayrılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Kasım 2013 Cumartesi

Göktuğ Başar - Kalbin Son İnce Elemeleri || Kitap Yorumu

Kitabın Adı: Kalbin Son İnce Elemeleri
Yazar: Göktuğ Başar
Sayfa Sayısı: 112
Basım Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Sokak Kitapları Yayınları






Nabzımda seni buldu doktorlar son incelemelerinde.
Kalbin son ince elemelerinde,
Seni içime sık dokuduğumu da yüzüme vurdular.
Sık dokunduğumuda ben söyledim onlar sormadan...
Her neyse dilimin altı,
Başımın üstü,
Canımın içi, her neyse.
Yastığında kırılanı bir ömür öpmek için bekliyorken,
Gelmedikçe büyüyorken...
Orada sana anlatılanlar gerçekse,
Beni sakın dinleme... 

Bugün öyle şiir okumak istedim ve son alışverişim de bu kitabı merak ederek almıştım. Aldığıma değdi mi? Değdi. Göktuğ Başar'ı daha ne önce gördüm ne de duydum. Güçlü cümleleri var hatta herkesin yanıp tutuştuğu Ahmet Batman'dan çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Ancak onun kadar ilgi görmemesi. Rafların ücraların 
da kalması üzücü. Ama pek şaşırmıyorum buna. Neyse bu konuda yazmaya başlarsam bu kitap yorumundan çok isyan yazısına dönecek.
Dediğim gibi çok güçlü cümleleri var. Güzel yazıyor ancak ayrılık konusundan bir türlü kopamamış.
Yazdıklarından anladığım kadarıyla aldatılmış yada ilişkisi biter bitmez karşı taraf başka bir ilişkiye başlamış. Tüm dizeler bu olay örgüsü etrafında dönüyor. Bu biraz bunaltabilir kimini ama benim duygularıma tercüman olduğundan sevdim.
Puanım: 5/4

Altı Çizili Cümleler:
1. Kalbimde ritim sorunu başladı bilirsin hep aynı şarkı;
"Seni kimler aldı, kimler öpüyor seni?"
2. Yirmi senelik eski bir göğüs kafesinden, sineye çekiyorum yaptıklarını gülümse.
3. Belki de yalandır her şey ne bileyim. Belki bir yalana her şeyden çok ihtiyacım vardır bu aralar.
4. Bu da sana yemin olsun. Bana senden gayrı hiç kimseyi sevmemek bıraktın. Gözüm gibi baktım.
5. Rüyaların ayrılıkları olmaz sevgilim, uyu çünkü uyurken hala bir şansımız var.
6. Senin geçmiş dediğini hala dakika dakika soluyorum lan ben. Kime geçmiş neye geçmiş hani?
7. Sevdiğiniz şeyleri gökyüzü yerine toprak alıyorsa artık, büyümüşsünüz demektir.
8. Sevgilim, sen kesinlikle geri çevrilemeyecek bir günahtın, ben seni içime işledim.

31 Mart 2013 Pazar

Ayrılık Süreci


















Kadın olarak kendimizi en çok duygusal konularda ve insan ilişkilerinde kandırıyoruz. Seviyorum deyip sevmiyorumlar, bazı gerçekleri görmezden gelmeler, sevilmediğini hissettiği halde karşındakinden vazgeçememeler. Hep bir bile bile lades olayı.

+ Neden ayrıldınız?
- Bilmiyorum hiçbir şey yokken bitti.

İşte yalanın babası bu. Hiçbir şey yokken bitti de nedir arkadaş? Tamam erkek milleti öyk pis kaka ama adamlar da şizofren değil yani durup dururken, her şey güllük gülistanlıkken bıraksın gitsin seni.
Kadın milleti olarak hislerimiz erkeklerden daha kuvvetli bu bir gerçek ama en gereken yerlerde hislerimizi dinlemeyiz, onları görmezden geliriz. İç sesimize düşman oluruz yani.
Bir şeylerin bittiğini, kopup gittiğini farkederiz. Bazı şeylerin ufak tefekte olsa eskisi gibi olmadığını görürüz ama hep bir belkinin peşine takılır gideriz.
Belki düzelir, belki geçicidir, belki bir sorunu vardır vs vs. Ama herkes aslında en derinde gerçeği bilir. Ayrılık çanlarının kendi için çalmaya başladığını duyar az az. Ama duymazdan gelmek, bizim aşkımız sonsuz diye dolaşmak daha kolay gelir bize. Pes etmekte erkeğe kaldığından düşmanda o olur çoğu zaman.
Biz kendimize düşmanlık ediyoruz aslında. Farkettiğimiz anda bitirebilsek erkekler gibi.. Yapamıyoruz.
Neden? Çünkü sözler verildi.
Hep yanında olacağım , seni ölene dek seveceğim , sen sonumsun bıdı bıdı bıdı.
Daha ilişkinin en başında yalan söyleriz biz, SENSİZ YAŞAYAMAM diye. Oysa giden gider kalanda paşa paşa yaşar bu böyledir.
Kimse aşktan ölmez yani. Acıtır, kanatır biraz da sızlatır ama öldürmez.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...