Orjinal Adı: The One Plus One
Türkçe Adı: Bir Artı Bir
Yazar: Jojo Moyes
Çevirmen: Elif Tozlu
Sayfa Sayısı: 464
Basım Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Tatlı bela bir kadın…
İki çocuğuna bakmak için deliler gibi çalışan ve baharın gelmesini dört gözle bekleyen Jess Thomas bugüne kadar hayatındaki tüm zorlukların üstesinden tek başına gelmiş. Ama artık birinin ona yardım istemenin kötü bir şey olmadığını anlatması gerekiyor…
Ve hayatı alt üst olmuş bir yabancı…
Yıllar boyunca çalışıp kazandığı her şeyi kaybetmesine neden olabilecek inanılmaz bir hata yapan Ed Nicholls bir uçurumun eşiğinde. Hatasını telafi edebilmesi için tek bir kurtuluş yolu var ve o yol da büyük bir maceranın içinden geçiyor…
Sonuç…
Jess birine borçlu kalmak istemeyecek kadar gururlu, Ed ise kendi sorunlarından başka hiçbir şeyi görmüyor… Peki, apayrı dünyalara ait bir kadın ve bir adam yan yana geldiğinde beklenmedik bir sürpriz gerçekleşebilir mi?
Herkese merhaba!!
Evet yine alelacele bir yorumla karşınızdayım çünkü son iş günüm beni bekliyor. Evet son iş günüm yanlış duymadınız. Bugünden sonra beklesin beni kitaplar, beklesin beni bloğum.
Her neyse bu turumuzda Jojo Moyes'i ağırlıyoruz. Daha önce sadece Senden Önce Ben'i okumuş yalan söylemiyeceğim kitabın sonuna ne kadar ifrit olsam da yazarın dilini sevmiştim. Ancak bu kitap Jojo'ya olan sevgimi kat be kat arttırdı.
Kitapta hayatının belkide en zor zamanlarını yaşayan iki karakterin yollarının kesişmesini okuyoruz.
Kızı ve üvey oğlu ile yaşayan buna ek olarak kocası tarafından öylece ortada bırakılmış Jess ve işleri birazcık eline yüzüne bulaştıran yazılım dehası Ed.
Kendimi bildim bileli kitaplar da aptal kadın karaktere tahammülüm yok benim. Kitapta böyle bir karakter varsa o kitabı okumak benim için eziyet olmaya başlıyor. Ama Bir Artı Bir bu açıdan beni çok memnun eden bir kitaptı. Çünkü ana karakterimiz Jess bir ergen değil yetişkin bir kadın. Hemde çok şey yaşamış ve hala da yaşamakta olan bir kadın.
Jess, iki çocuk ve onlara bakmak için sahip olduğu iki iş arasında adeta mekik dokuyarak yaşamaktadır. Bir yandan evlere temizliğe gidiyor bir yandan da bir barda çalışıyor. Boş zamanı yok denecek kadar az.
Ve bu halde bile maddi sıkıntılar yakasını bırakmazken. Jess'in kızı Tanzie için müthiş bir fırsat kapılarını çalar ancak bu fırsat işleri hepten çıkmaza sokar.. Tanzie yaşıtlarından biraz farklı onun en sevdiği şey matematik ve sayılar. Bu alanda oldukça da başarılı. Matematik alanında önemli bir isim yapan özel okuldan burs kazanan Tanzie bu durum için çok heyecanlı ama işler bu kadar basit değil çünkü burs bürün masrafları karşılayacak düzeyde değil. Kızının o okula gitmesini her şeyden çok isteyen Jess bir yandan bunu nasıl başaracağını düşünürken bir yandan da üvey oğlunun başına gelenlerle uğraşmaktadır.
Ed, yazılım alanında tam bir deha! Zeki, başarılı bir adam ancak yaptığı küçük bir hata sayesinde işleri eline yüzüne bulaştırır ve başına bela alır.
Ve bu birbirinden uzak hayatlar Jess'in Ed'in evini temizlemeye gitmesiyle kesişir. Ancak temizlik ücreti yüzünden yaşadıkları bir münakaşa yüzünden bunlar bir daha nasıl görüşcek ki diye kafam da deli sorularla okudum kitabın geri kalanını.
Meğer bu sadece hikayenin başlangıcıymış... Çünkü ertesi günü Bay Nickholls Jess'in çalıştığı bara gelir. Ve kader onların yolunu bir kez daha kesiştirir.
Bundan sonrası ise çok güzel bir aşk hikayesi.
Daha önce Jojo Moyes okumadıysanız bu kitap ile başlayabilirsiniz ve eğer daha önce okuyup sevmediyseniz bu kitap ile bir şans daha verebilirsiniz çünkü bu kitap kesinlikle bunu hakediyor..
Kitap için Pegasus Yayınlarına teşekkür ederim/z.
Çok güzel bir yorum olmuş , en kısa sürede okuyacağım inş.
YanıtlaSilSevgiler ...