9 Mayıs 2015 Cumartesi

A. Meredith Walters - Karanlıkta Buldum Seni (Find You in the Dark #1) | Kitap Yorumu



Orijinal Adı: Find You in the Dark
Türkçe Adı: Karanlıkta Buldum Seni
SeriFind You in the Dark #1
Yazar: A. Meredith Walters
Çevirmen: Duygu Yücel
Sayfa Sayısı: 456
Basım Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: GO! Kitap
Tür: Yeni Yetişkin
Satın Almak İçin: D&R



Sen beni karanlıkta buldun ve kendimden kurtardın. Seni sonsuza dek seveceğim." Maggie Young, kendi deyimiyle, küçük bir kasabada, süper not ortalaması ve sıradan okul aktiviteleriyle yaşayıp giden sıradan bir kızdır. Normal bir ailesi, normal bir okulu, normal arkadaşları, kısacası normal bir hayatı vardır. On sekiz yaşına girmek için gün sayan Maggie, artık sıra dışı bir şeyler yaşamak, tutkuyla sevebileceği bir şeylere sahip olmak ister. Ve Kader Karşısına Clayton Reed'i Çıkartır…
Clayton Reed. Kasabadaki yeni çocuk. Kimseye yüz vermeyen gizemli yakışıklı. Geçmişinden kaçıp sığındığı bu küçük kasabada, her şeyden ve herkesten uzak durmaya kararlı. Maggie Hariç…
Herkesten köşe bucak kaçan Clayton, dış dünyayla arasına kalın duvarlar örse de Maggie o duvarların ardında neler olup bittiğini öğrenmeye kararlıdır. Çünkü tanıdığı hiç kimseye benzemeyen bu gizemli yabancıya deliler gibi âşık olmuştur. Ama o duvarların ardında yaşananlar Maggie'nin tahmin edebileceğinden çok daha korkunçtur. Clayton çok geçmeden adeta bir kelebek gibi Maggie'nin ışığına kapılıp özgürleştiğini sanır, Maggie ise Clayton'ın karanlığına hapsolur. Gün geçtikçe büyüyen bu karanlık, ikisini de yavaş yavaş yutarken onlar aşklarının her şeyin üstesinden geleceğine inanmaya devam eder. Çünkü delice bir aşktır onlarınki. Ya da belki sadece delilik… New York Times çok satan yazarı A. Meredith Walters'tan kırık bir "ilk aşk" hikâyesi...



 Neden hiç bilmiyorum ama benim bu kitaptan beklentim inanılmaz derece de yüksekti. Belki de ondan aradığımı tam anlamıyla aradığımı bulamadım. Kapağa baktığınız da, ismine baktığınız da hatta arka kapak yazısına baktığınız da sizi darmadağın edecek bir kitaba hazırlıyorsunuz kendinizi. Önsözü okuduğum da kendi kendime hatta belki sadece kendi kendime değil Hilal ve Ecrin'e dedim ki; "Vayy be okuduğum en iyi önsözdü!" Ve yine önsöz bu kadar etkileyici ise kitabın devamı kimbilir nasıldır diyerekten heyecanla başladım okumaya.

6 Mayıs 2015 Çarşamba

[GKK Blog Tur] Jojo Moyes - Bir Artı Bir | Kitap Yorumu



Orjinal Adı: The One Plus One
Türkçe Adı: Bir Artı Bir
Yazar: Jojo Moyes
Çevirmen: Elif Tozlu
Sayfa Sayısı: 464
Basım Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus Yayınları

Tatlı bela bir kadın…
İki çocuğuna bakmak için deliler gibi çalışan ve baharın gelmesini dört gözle bekleyen Jess Thomas bugüne kadar hayatındaki tüm zorlukların üstesinden tek başına gelmiş. Ama artık birinin ona yardım istemenin kötü bir şey olmadığını anlatması gerekiyor…
Ve hayatı alt üst olmuş bir yabancı…
Yıllar boyunca çalışıp kazandığı her şeyi kaybetmesine neden olabilecek inanılmaz bir hata yapan Ed Nicholls bir uçurumun eşiğinde. Hatasını telafi edebilmesi için tek bir kurtuluş yolu var ve o yol da büyük bir maceranın içinden geçiyor…
Sonuç…
Jess birine borçlu kalmak istemeyecek kadar gururlu, Ed ise kendi sorunlarından başka hiçbir şeyi görmüyor… Peki, apayrı dünyalara ait bir kadın ve bir adam yan yana geldiğinde beklenmedik bir sürpriz gerçekleşebilir mi?




Herkese merhaba!!
Evet yine alelacele bir yorumla karşınızdayım çünkü son iş günüm beni bekliyor. Evet son iş günüm yanlış duymadınız. Bugünden sonra beklesin beni kitaplar, beklesin beni bloğum.
Her neyse bu turumuzda Jojo Moyes'i ağırlıyoruz. Daha önce sadece Senden Önce Ben'i okumuş yalan söylemiyeceğim kitabın sonuna ne kadar ifrit olsam da yazarın dilini sevmiştim. Ancak bu kitap Jojo'ya olan sevgimi kat be kat arttırdı. 

Kitapta hayatının belkide en zor zamanlarını yaşayan iki karakterin yollarının kesişmesini okuyoruz.
Kızı ve üvey oğlu ile yaşayan buna ek olarak kocası tarafından öylece ortada bırakılmış Jess ve işleri birazcık eline yüzüne bulaştıran yazılım dehası Ed.

28 Nisan 2015 Salı

Soma’daki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” Onlarla Hayat Buldu!

Soma İçin Bir Olduk:  Çocukların yüzündeki gülümseme her şeye değer...

Allianz Türkiye, sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, bölgede etkilenen vatandaşlara ulaşabilmek, onların yaralarını sarmak ve yeni başlangıçlarını desteklemek için Soma’daydı. Soma’da 2014’te gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile işbirliği yapılarak “Allianz SomaDA”yı (Soma Dayanışma Ağı) geliştirdi.

Soma faciasından en çok etkilenen yerlerden biri de Kırkağaç. Kırkağaç’ta yaşayan 12 yaşındaki Yiğit, okuldaki 12 arkadaşıyla birlikte bir bilim kahramanı ekibi kurdu. Önce yapamayacaklarından korktular. Çalıştılar, çalıştılar, çalıştılar, bilgisayarda yazılım geliştirip, legodan yaptıkları robotlarına yüklediler. Bu bilim yolculuğu, özgüven ve başarı doğru yeni başlangıçları müjdeliyordu.

Allianz SomaDA”yı kapsamında, BKD ile yapılan işbirliği sayesinde, Soma çevresinde, olaydan etkilenen 6 ilçedeki 16 okulun, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasına katılımı sağladı. 34 gönüllü öğretmen, 150’ye yakın öğrencinin oluşturduğu 17 farklı Allianz SomaDA takımını 4 ay boyunca turnuvaya hazırladı. Bu yolla, öğrencilerin normal hayata dönüşü desteklenirken, psikososyal ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlanması amaçlandı.

Allianz SomaDA”nın bir ayağı da faciadan etkilenen ailelerin çoğunlukta olduğu Dursunbey’deydi. APHB ile yapılan işbirliği sayesinde, Dursunbey’de bir psikososyal destek merkezi açıldı. Çocuklara, yetişkinlere ve gruplara yönelik üç görüşme odası bulunan Dursunbey Psikososyal Destek Merkezi’nin hizmetleri, merkeze uzak bölgelere de ulaştırıldı.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

20 Nisan 2015 Pazartesi

[GKK Blog Tur] Graeme Simsion - Rosie Projesi (Don Tillman #1) | Kitap Yorumu





Orijinal Adı: The Rosie Project
Türkçe Adı: Rosie Projesi
Seri: Don Tillman #1
Yazar: Graeme Simsion
Çevirmen: Solina Silahlı
Sayfa Sayısı: 347
Basım Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Tür: Fiction , Romance


Kadınları bir türlü anlamayan erkekler ve erkeklerin duygularını tamamen aldırdığını düşünen kadınlar… Rosie Projesi’yle aşkın doğasını çözeceksiniz!
Dâhi genetik profesörü Don. Onun daha önce hiç kız arkadaşı olmamıştır. Bu yüzden sayısal verilere güvenen bir bilim insanı olarak kendisine en uygun kişiyi bulmak için kriterler belirleyip Eş Projesi’ni geliştirir.
On altı sayfalık testteki kriterlere bakılacak olursa bu kişinin bir barmen, sigara ve alkol tiryakisi, dağınık ve hiçbir buluşmaya vaktinde gelemeyen bir kadın olması kesinlikle imkânsızdır.
Ve Rosie... Yukarıda sayılan eleme kriterlerinin hepsi onda mevcuttur. Fakat bir yandan da son derece zeki ve güzeldir. Küçük yaşta evlat edinilmiş genç bir kadın olan Rosie, biyolojik babasını bulma yolculuğunda Don’la karşılaşır. Ve bu karşılaşma, tüm bilimsel gerçekleri teker teker yere sererken tek bir şeyi kesinliğe kavuşturacaktır: Aşkı arayıp bulamazsınız, o beklemediğiniz anda gelip sizi yakalar.


Tur 17'sinde bitti sen daha yeni mi yorum giriyorsun Oha!! dediğinizi duyar gibiyim gerçekten. Ama ağır çalışma şartları ve bilgisayarsız olma durumu sonucunda anca yorum yazabiliyorum. Rosie Projesi uzun zamandır okuduğum en eğlenceli kitaptı gerçekten.  

20 Mart 2015 Cuma

[GKK Okuma Etkinliği] Becca Fitzpatrick - Siyah Buz | Kitap Yorumu



Orjinal Adı: Black Ice
Türkçe Adı: Siyah Buz
Yazar: Becca Fitzpatrick
Çevirmen: Şeyla Tezcan
Sayfa Sayısı: 384
Basım Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus Yayınları


Âşık olmak hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı… Beni ona bakarken yakalayınca hemen gözlerimi kaçırdım. Bakarken yakaladığına inanamıyordum. Ona karşı hissedebileceğim çekim fikrinden nefret ettim.Beni rehin almıştı. Beni isteğim dışında alıkoymuştu. Son iyilikleri bunu değiştiremezdi. Kendime onun gerçekte kim olduğunu hatırlatmalıydım.Ama gerçekte kimdi?



Resmen bloğuma bir şeyler yazabilmeyi deli gibi özlemişim. İş, güç, bozuk bilgisayar derken blogtan da kitaplardan da bir hayli uzaklaştım. O kadar ki bugün kargocu 'Mügeee artık kitap gelmiyor?' diye sordu :)) Utanıyorum bu durumdan biraz ama cidden vakit bulamaz olmuştum taaa ki Pegasus ile ortak etkinlik düzenleyene dek. Bu etkinlikte kendime söz verdim nolursa olsun bu kitabı bitirip yorumlayacağım diye ve başardım da!!

23 Kasım 2014 Pazar

Merakla Beklenen Yeni Dizi “Şeref Meselesi” 23 Kasım Pazar Günü Başlıyor!

Dün akşam Hürriyet Bumerang'ın davetlisi olarak Kanal D'nin yeni dizisi "Şeref Meselesi"nin Kanyon Cinemaximum'da gerçekleşen ön gösterimine katıldık. Yeni başlayan ya da yeni sezonlarıyla ekranlara dönen diziler için özel gösterim ve partiler organize etmek Amerika ve İngiltere'de oldukça popüler olmasına rağmen; bu ülkemiz dizileri için çok yaygın bir uygulama değil. Bu sebeple bu ön gösterim pek çok açıdan hem bizim için, hem de Türk dizi sektörü için ilkler barındırıyor. Bir film galası kadar özenle organize edilmiş etkinliğe oyuncuların tümü, yapım ekibi, "Ulan İstanbul" dizisinin oyuncuları, basın, bloggerlar ve çoğunluğu Kerem Bürsin hayranı genç kızlardan oluşan twitter yarışması kazananları katıldılar. Etkinliğe ilgi oldukça büyüktü. Hatta öyle ki küçük hayranları Kerem Bürsin ve Şükrü Özyıldız'a oldukça zorlu anlar yaşattılar. Oyuncuların hemen hiç kimseyi kırmayarak neredeyse saatlerce fotoğraf çektirmesi ise gerçekten takdirimizi kazandı.

Şeref Meselesi'nin izlediğim ilk bölümünün beklediğimden çok daha iyi olduğunu belirterek başlamalıyım. Yönetmenliğini Altan Dönmez'in yaptığı, (bir İtalyan dizisinden) uyarlanan senaryoyu Seray Şahiner'in yazdığı Şeref Meselesi'nin kadrosu Kerem Bürsin, Şükrü Özyıldız, Yasemin Allen, Şükran Ovalı, Burcu Biricik, Şerif Erol, Tilbe Saran, Taner Turan gibi başarılı isimlerden oluşuyor. Oyuncu kadrosu, inanılmaz inandırıcı ve yapaylıktan uzak oyunculuk bence Şeref Meselesi'nin en güçlü yanlarından. Dizide yer alan karakterlere tek tek değineceğim ancak gelin önce dizinin konusuna (mümkün olduğunca sürpriz gelişmelerin tadını kaçırmadan) bir bakalım.

Şeref Meselesi, Ayvalık'tan başlıyor yolculuğuna. Yiğit (Kerem Bürsin) ve Emir (Şükrü Özyıldız) kardeşler, anneleri Zeliha (Tilbe Saran) ve babaları Hasan (Şerif Erol) ile birlikte oraların sevilen ve sayılan kişilerinden olan dedelerinin evinde yaşamaktalar. Zeliha Hanım yıllar önce ayrıldığı ve büyük bir özlem duyduğu İstanbul'a geri dönme hayalleriyle hayatına devam ediyor ancak eşi Hasan'ın sönük kişiliği sebebiyle babasına karşı çıkamamasından dolayı bir türlü gerçekleşemiyor hayalleri. Yaşanan bir ölümün ardından önlerinde bir engel kalmadığına karar veren Kılıç ailesi, hukuk fakültesinden mezun olan Emir'in stajını da bahane ederek ve yeni bir hayata başlama isteğiyle İstanbul, Balat'a gelip Zeliha'nın baba yadigarı evine yerleşiyorlar. Emir ve Yiğit kadar anne babaları Zeliha ve Hasan da bu yeni hayata alışmaya çalışırken, Hasan'ın naifliği ve aile olarak yanlış insanlara güvenmeleri maalesef büyük bir trajedeyi beraberinde getiriyor. Yaşanan bu trajedi Yiğt ve Emir'in hayatında bir dönüm noktası oluyor ve birbirine oldukça bağlı bu iki kardeş zamanla karşı karşıya gelmek durumunda kalıyorlar.

Kerem Bürsin tarafından canlandırılan Yiğit Kılıç karakteri liseyi bile zar zor bitiren, çekici, hovarda, dışa dönük, kadınlarla arası iyi olan, biraz serseri bir tip. Yakışıklı ve iddialı bir fiziğe sahip olan Yiğit, bu özelliklerinin fazlasıyla farkında ve bunları kullanmaktan da çekinmiyor. Kadınlarla flört etmek, onun için bir oyun adeta. Bürsin, kendisine ülkemizde oldukça büyük bir popülerlik kazandıran Güneşi Beklerken dizisinin ardından Şeref Meselesi'nde yeniden yönetmen Altan Dönmez ile birlikte çalışıyor. Kerem Bürsin, Yiğit karakteri için imaj değişikliği yapmış. Saç ve sakalını uzatan oyuncu ayrıca Yiğit'in olması gereken kiloya ulaşmak için özel diyet ve spor çalışmalarıyla tam 7 kilo vermiş. Yaz tatilini geçirdiği Amerika'da ata binme dersleri alan oyuncu, Şükrü Özyıldız ile birlikte de zeybek dansı dersleri almışlar. İlk bölümde izleyeceğiniz zeybek oynama sahnesinin hakkını vermek isteyen oyuncular, çekimler sırasında Ege Bölgesi Halk Oyunları eğitmeniyle birlikte sahneye hazırlanmışlar.

Açıkçası, Yiğit karakteri Kerem Bürsin için oldukça uygun bir rol. Bürsin dizide olduğu gibi gerçek hayatta da pek çok kadının aklını başından alacağa benziyor. Kendisini daha önce pek fazla izleme şansı bulamamış olmakla birlikte, Kerem Bürsin'in duruşu, bakışları, tavırları ve gizlemeye çalışsa da varlığını hissettiren hafif aksanı (tüm hayatını çeştli ülkelerde geçiren oyuncu, uzun yıllardır Amerika'da yaşıyor) onu fazlasıyla çekici kılıyor.

Şükrü Özyıldız'ın canlandırdığı Emir ise neredeyse ağabeyinin tam tersi niteliklere sahip. Hukuk fakültesi mezunu olan ve akademik kariyer hedefleri olan Emir, çözümü kitaplarda arayan sessiz karakterlerden. Dış görünüşünden ziyade aklına güvenen Emir zeki, disiplinli, çalışkan ve başarılı. Yiğit ondan büyük olsa da, zaman zaman ağabeylik rollerini değişiyor gibiler çünkü Emir Yiğit'ten çok daha aklı başında bir insan.  Daha önce Derin Sular ve Uçurum dizilerinde yer alan Özyıldız "Benim Hala Umudum Var" dizisinde canlandırdığı Ozan karakteriyle tanınıyor daha çok. Şükrü Özyıldız rolüne psikolojik olarak hazırlanmış. Avukatlık mesleği üzerine araştırmalar yapıp bu konuyla ilgili filmler ve tiyatro oyunları izlemiş.

Kerem Bürsin de Şükrü Özyıldız da karakterlerinin hakkını veriyorlar. Daha evvel dediğim gibi, Şeref Meselesi'nin en büyük artılarından biri oldukça başarılı oyunculuklar. İlk bölümde Emir ve Yiğit'i yakından tanıyacak zamanımız olmadı ama şu kesin ki onlar hakkında daha fazlasını öğrenmek istiyoruz. Yaşadıkları trajedinin ardından gelecek olgunlaşma sürecinde iki karakterin de derinliklerine inecek vaktimiz olacağı ise kesin.

Kılıç ailesi Balat'a taşınır taşınmaz Yiğit ve Emir semtin kızları ile ister istemez bir iletişime geçiyorlar. Sibel, Derya ve Kübra çocukluk arkadaşı. Üçü de kendi dramlarıyla boğuşurken, kendi yöntemleriyle çıkış yolu arıyorlar. Bu süreçte de birbirlerine destek oluyorlar.

Sibel karakterini Suna Yıldızoğlu'nun kızı, rol aldığı çeşitli reklamlar kadar Muhteşem Yüzyıl dizisinde canlandırdığı Defne Sultan karakteriyle de tanınan Yasemin Allen canlandırıyor. Sibel genç, güzel ve hayattan büyük beklentileri olan bir genç kız. Mankenlik yapan Sibel'in bu büyük beklentileri biraz da annesi tarafından şekillendirilmiş. İlk gördüğü anda Emir'den etkilenen Sibel; Emir kadar ağabeyi Yiğit'in de (pek de hoşnut olmadığı) ilgisine maruz kalıyor. İlk bölüm ardından Sibel'in varlığının Yiğit ve Emir arasına bir gölge gibi düşeceğini; Sibel'in ise zamanla hayattan beklentileri ve hayatının aşkı arasında bocalayacağını öngörmek sanıyorum çok da yanlış olmayacaktır.

Şükran Ovalı tarafından canlandırılan Derya bence dizideki üç kızdan en güçlü olanı. Çok güzel, düzgün bir fiziğe sahip ve alımlı bir kadın olan Derya aynı Yiğit gibi fiziksel özelliklerinin farkında ve bunları sergilemekten kaçınmıyor. Ve yine Yiğit gibi flört etmekten çekinmiyor, biraz da çapkın aslında. Varını yoğunu içki ve kumara harcayan üvey babası ile aynı çatı altında yaşamak zorunda olan Derya annesini ve özellikle kız kardeşini mümkün olduğunca korumaya çalışıyor. Annesine içten içe bir kırgınlık yaşasa da asıl isteği kız kardeşine kendisininkinden daha iyi bir hayat sağlamak. Derya, Yiğit'ten etkileniyor ve bunu da saklamıyor. Ancak, Derya bir günlük bir gönül eğlencesi olmayı kabul edebilecek bir kadın değil.

Bir de Kübra var. Sessiz, sakin, çekingen. Babasının izin verdiği ölçüde dışarı çıkabilen, hayatının büyük kısmını baskıcı babası yüzünden evde ev işleriyle geçiren, annesini küçük yaşta kaybetmiş, bacağındaki küçük sakatlık yüzünden kompleks yapan Kübra. Kanal D'de 2011 yılında yayımlanan Artiz Mektebi adlı oyunculuk yarışmasında birinciliği Alican Aytekin ile paylaşmış olan Burcu Biricik'in canlandırdığı Kübra; bence dizinin hem en güzel hem de en merak uyandıran kadını. O da, en yakın arkadaşı Derya gibi ilk gördüğü anda Yiğit'ten etkileniyor ancak onun için bu ilgiyi dışa vurabilmek neredeyse imkansız. Özellikle iilerleyen bölümlerde Kübra'yı daha yakından tanımayı ve geçireceği değişime tanık olmayı umuyorum. Bence ilk gördüğümüzden çok daha farklı, çok daha güçlü bir kadına dönüşecek Kübra.

Dizinin oyuncuları arasındaki güzel enerji erkana yansımış. Hikayede sırıtan tek bir karakter, tek br oyuncu dahi yok. Oyunculuklar (sanırım üçüncü kez söylüyorum) gerçekten çok iyi. Başrollerde yer alan Kerem Bürsin, Şükrü Özyıldız, Yasemin Allen, Şükran Ovalı ve Burcu Biricik kadar anne Zeliha'yı canlandıran Tilbe Saran ve baba Hasan'ı canlandıran Şerif Erol tam manasıyla ekranda döktürmüşler. Aralarında çok güzel bir dinamik var. Özellikle Hasan'ın içten içe yaşadığı tüm o çıkmazlar yüzüne yansıyor, insan empati kurabiliyor. 

Şeref Meselesi'nde en çok beğendiğim şeylerden bir diğeri de diyaloglar oldu. Kendi adıma Türk dizilerinde yazılan diyalogları çoğu zaman çok zorlama, zayıf ve gerçek dışı bulduğumu söylemeliyim. Şeref Meselesi ise bu konuda çok başarılı. Diyaloglar akıp gidiyor. Hiçbir zorlama cümle yok. Öyle ki, çoğu yerde "Doğaçlama mı yapıyorlar yoksa?" diye düşünmedim değil. Karakterler arasındaki tüm konuşmalar oldukça gerçekçi, bu sebeple karakterlerle özdeşleşmek daha kolay. Dizi her ne kadar dram öğeleri içerse de eğlenceli ve keyifle izleniyor. Hatta bazı sahnelerde kahkahalarla güldüğümüz oldu. Yiğit liderliğinde Ender (Baki Çiftçi) ve Nihat'ın (Kağan Uluca) oluşturduğu üçlü bence bizi daha çok güldürecekler. Bu üçlünün dizide bizi kahkahaya boğacak işlere el atacağına inanıyorum. Şeref Meselesi'nin bir de tema müziği var ki, ondan bahsetmeden olmaz. Salvatore Riccardi ve Yıldıray Gürgen'in imzası olan tema müziği derin ve akılda kalıcı. İnsanda farklı duygular uyandırıyor...
Şeref Meselesi kesinlikle sezonun izlenmeyi en çok hak eden dizilerinden. Hikayenin geleceğinde bizi nelerin beklediğini gerçekten çok merak ediyorum. Özellikleri karakterlerin günden güne değişimlerini her bölümde izliyor olmak gerçekten çok güzel bir keyif olacak.

"Şeref Meselesi" dizisi 23 kasım Pazar günü, saat 20.00'de Kanal D ekranlarında olacak. Kaliteli bir diziye özlem duyuyorsanız, mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.

Bu içerik http://dizi-mania.com/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...