Veronica Roth - Uyumsuz | Divergent #1 || Kitap Yorumu

Orijinal Adı: Divergent
Türkçe Adı: Uyumsuz
Seri: Divergent #1
Yazar: Veronica Roth
Çevirmen: Uğur Mehter
Sayfa Sayısı: 516
Basım Yılı: Eylül 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: Artemis Yayınları
Tür: Distopya , Genç-Yetişkin
Satın Almak İçin: D&R | Kitap Sihirbazı

Beatrice Prior'ın Chicago'sunda toplum, her biri belli bir erdemi yaşatmaya adanmış beş topluluğa bölünmüş durumda. Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik.
Her yıl, belli bir günde bütün on altı yaşındakiler, hayatlarının geri kalanında birlikte yaşayacakları grubu seçmek zorunda.
Beatrice, hem ailesiyle kalmak, hem de kendi benliğini bulmak istiyor ama ikisini birden seçemez.
Bu nedenle kendisi dahil, herkesi şaşırtan bir seçim yapıyor.
Genç yazar Veronica Roth heyecanlı seçimler, kalp kıran ihanetler, kan donduran sonuçlar ve beklenmedik aşklarla dolu karanlık bir geleceği anlatan gerilim serisinin ilk kitabıyla edebiyat sahnesine çıkıyor!

Evet yine milletin hatim ettiği 3. kitabı 98753453 gözle beklediği, filmini bile izlediği kitabı ben yeni okuyorum. Benim de huyum bu seri tamamlanmadan elim gitmiyor (işte bunlar hep bahane). Kimi yerde açlık oyunları takliti diye geçiyor, kimisi öve öve bitiremiyor derken dedim bende bir bakayım neymiş. Aslında filmini izlemeyi çok istiyordum ama kitabı okumadan filmi izlemek içime sinmedi. 3 gün önce başladım kitaba ama gözlerimin yanmasından dolayı bir türlü okumak nasip olmadı bir türlü okumak 3 gün köşede durdu kitap dün dedim ki artık yansa da yaşarsa da okuyacağım ve başladım okumaya. Kitap akşama bitmişti gerçekten biter bitmez Kuralsız'a saldırdım diyebilirim^^

Neyse daha fazla başınızı ağrıtmadan kitabımıza gelelim.
-Spoiler İçerir-
Uyumsuz bugüne kadar okuduğum en iyi kitaplar sıralamasına rahat rahat girer.  Bu yüzden çok satanlar arasına girmesine hiç şaşmıyorum.
Ana karakterimiz Beatrice, 5 topluluktan oluşan bir yerde yaşıyor. [Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk, Bilgelik, Dürüstlük] 
Beatrice, Fedakarlıktan. Ve bu yerde 16 yaşına gelen her çocuk bir tören ile kendi topluluğunu seçme hakkına sahip oluyor. Çoğunluk yetiştiği toplumu seçerken nadiren bazı çocuklar başka toplulukları tercih ediyor.Seçim çok yakında Beatrice'in kafası karışık çünkü kendini fedakarlığa ait hissetmiyor fakat bir yandan da başka topluluğu seçerse ailesinden ayrılacağı için üzülüyor. Sınav günü geldiğinde adaylar bir simülasyona tabi tutuluyor ve bu simülasyon sonucunda hangi topluluğa yatkın olduğu çıkıyor. Ancak Beatrice'in sınav sonucunda bir problem var çünkü o UYUMSUZ. Sınav gözetmeni sınav sonucunu silerek sonucuna fedakarlık yazarak Beatrice'i uyarır ve bu durumu kimseye söylememesini söyler.

Beatrice iyice içinden çıkılması zor bir durum içindedir. Kimseye bir şey diyemez ve kendi içinde savaşa girer. Ne seçeceğini bilemez. Kardeşi Caleb'in fedakarlığı seçeceğinden emindir. Tören günü gelir abisinin seçimi ondan öncedir ve Caleb Bilgeliği seçtiğinde Beatrice şoka girer. Elini  fedakarlık ile cesurluk arasında tutarak kararsızlığını cesurluk tabağında son buldurur. Evet o artık bir cesurdur. Ancak her şey bu kadar kolay değil.

Adaylar cesurluk binasına getirilir ve belirli sınavlardan geçerek sadece 10 kişi cesur olarak kabul edilecek ve geriye kalanlar topluluksuz kalacaktır. Beatrice korkar + çoğu onu fedakarlıktan geldiği için küçümser ancak sınav sonuçlarında Beatrice herkese ağzının payını verir ve bunda sınav gözetmeni olan Tobias'ın yani Dört'ün büyük etkisi vardır.

O tamamen bir cesurdur ancak olaylar çok farklı yere gitmektedir. Topluluklar arası bir savaş çıkacak ve her şey bambaşka olacaktır.
Resmen spoiler kustum ama yapacak bir şey yok:D
Anlattığım kitabın yarısının yarısı zaten :P
Bu kitaptan sonra farkettim ki Distopya benim favori türlerimden bir tanesi.
Herkesin beğeneceğinden emin olduğum bu kitabı deli gibi tavsiye ediyorum.

Yalan söylemek aramızda duvarlar örüyor ve zaten hepimiz çevremize birden fazla duvar örmüş durumdayız.

Ölüm bu işte -şimdiki zamandan geçmiş zamana geçmeye ölüm deniyor.

Uçurumun dibinde kükreyen su eşliğinde bir kaç dakika öpüşüyoruz. Ve el ele kalktığımızda, farklı bir yol seçmiş olsaydık bile, daha güvenli bir yerde, örneğin üzerimizdeki siyah kıyafetler yerine gri kıyafetlerimiz olsaydı bile, yine aynı noktada olacağımızı anlıyorum. 

"Seni bu kadar kötü etkileyebileceğini düşünemedim." Başını yere eğip omuz silkiyor. "Bazen senin canını yakabileceğimi unutuyorum. Canının yanabileceğini unutuyorum."