18 Haziran 2015 Perşembe

J.A Redmerski - Hiçliğin Kıyısında (The Edge of Never #1) | Kitap Yorumu + Alıntılar


Orjinal Adı: The Edge of Never
Türkçe Adı: Hiçliğin Kıyısında
Seri: The Edge of Never #1
Yazar: J.A. Redmerski
Çevirmen: Süreyya Çalıkoğlu
Sayfa Sayısı: 467
Basım Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Tür: Yeni-Yetişkin



Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda, kendisi gibi nereye gideceğini bilmeyen, Andrew Parrish adında biriyle tanışır. Fakat Andrew'un da bazı karanlık sırları vardır…
Andrew yolculukları esnasında Camryn'e kimseye bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi yaşama, en derin ve kuytu arzularına teslim olma sanatını öğretir. Ancak Andrew'un ondan gizlediği sır yolun sonunda kendisini beklemektedir. Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir, yoksa onları sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkûm edecektir?

Herkese merhaba !
Yemin ederim bunca zamansızlığın arasında özlediğim bir şey varsa oda bloğumdur. İş saatlerim yüzünden pek kitap okumaya fırsatım olmuyordu. Boş bulduğum fırsatta da tur kitaplarını okumaya çalıştığımdan, kitaplığımdakiler öylece kalakalıyordu. Bildiğiniz üzere GKK ile yollarımı(zı) ayırdık. Üzerimden tonlarca yük kalkmışcasına hafifledim ve kitaplığımdaki kitaplara dönebildim sonunda. Tur yüzünden kitaplarımı da kendimi de ihmal ediyordum. Hem kendi emeğimin hemde insanların emeğinin böylesi ezilmesini daha fazla sindiremedim.
Aslında bu konu ile ilgili yazılacak konuşulacak çok şey var ama bu güzelim kitabı bunlarla kirletmeyeceğim.
Hiçliğin Kıyısında bu yıl okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Ve Andrew canım benim nasıl tatlı bir adam!
Neyse baştan alıcam. Camryn hayatında ardarda yaşadığı sorunlarla başa çıkamaz hale gelir ve kendini bulunduğu durumdan uzaklaştırmak ister. Çünkü artık hiçbir şeyden keyif almamaya başlar ve buna bir son vermek gerekmektedir. Nereye gideceğini ne yapacağını bilmeden bir otobüse atlar. O otobüs Cam'in dönüm noktası olacaktır.
Cam otobüste Andrew ile tanışır ancak nasıl tanıştıklarını anlatmayacağım. Kitaptaki gerçekçiliği çok sevdim gerçekten ve sanırım J.A Redmerski bu kitapla insanın içindeki kendini yollara vurma isteğini uyandırıyor. Bir ara bende bir otobüs bileti kapsam mı diye düşünmedim değil. 
Neyse Cam ile Andrew yolun belli bir kısmına kadar beraber yolculuk edeceklerdir. Ve bu yolculuk boyunca birbirlerini tanımaya çalışıyorlar. 
Camryn ve Andrew bence hayatta kaybettikleri ne varsa birbirlerinde buluyorlar.

Çiftin yolcuklukları beraber yaşadığı her şey o kadar mükemmel ilerliyordu ki bir ara acaba kitap nereye bağlanacak ne olacak diye düşünmeye başlarken yazar Andrew Parrish'in sırrıyla bombayı patlattı.

Kitabın sonunda bir mektup kısmı var ki akıllara zarar ağlamaktan ciğerim soldu yemin ederim.
Kısacası benim gibi geç kaldıysanız bu kitabı okumaya ve bu tür kitaplar seviyorsanız bu kitaba kesinlikle bir şans verin. Hiçbir şey kazanmasanızda bir Andrew kazanırsınız :P



Gerçek  şu ki, yetişkinler farklı farklı şekillerde severler, tek bir şekilde değil.. Ben Ian'ın bana bakışını, karnımda yarattığı kıpırtıları, bozuk bir yemek yüzünden kusarken saçımı tutuşunu sevdim. Aşk budur işte..

Depresyonun ciddi bir hastalık olduğundan habersizmişim. Okuldaki kızlar depresyonda olmak nedir bilmiyorlarmış. Depresyonda mesele sadece üzüntü değildi. Aslına bakarsanız üzüntünün konuyla pek az ilgisi vardı. Depresyon acının en saf haliydi ve herhangi bir şey hissedebilmek için her şeyi yapmaya hazırdım. Her türlü hisse razıydım. Acı insanın canını yakıyordu, ama başka hiçbir şey hissedemeyecek kadar acı çekmek, delireceğinizi sanmaya başladığınız noktaydı.

"Geçmişte takılıp kalmak da, plan yapmak da saçmalık," dedi. "Geçmişte yaşarsan ileri gidemezsin.Geleceğini planlamak için çok zaman harcarsan ya kendini geriye itersin yada hayatın boyunca aynı noktada kalırsın." 

Ağlayamaz hale gelmek dünyadaki en berbat şeylerden biridir ve eninde sonunda her şeyi kasvetli hale getirir.

"Acı, acıdır güzelim." ....
"Birinin sorununun diğerinden daha az sarsıcı olması, o kişinin daha az acı çekmesini gerektirmez."
,
"Bence aşık olduğunda, eğer bu gerçek aşksa, ömür boyu sürer. Gerisi sadece yaşananlar ve yanılgılardan ibarettir.

"Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez."  ....
" Bir duyguya kapılıp onun kölesi olmaktansa, o duygudan uzak durmak daha iyidir. Zaten hiçbir şey sonsuza dek sürmeyeceği için, bir zamanlar iyi olan her şey sonunda acı verir."

Yürek daima akla galip gelir. Her ne kadar pervasız, intihara meyilli, mazoşist olsa da her zaman istediğini yaptırır. Aklın sözünü dinlemek çok daha iyi olabilir, ama bana ne dediiği artık zerre kadar umrumda değildi. Artık tek istediğim, anı yaşamaktı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum için teşekkürler..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...