Orjinal Adı: Outside The Lines
Türkçe Adı: Aslında Kimse Sevmiyor Senin Kadar
Yazar: Amy Hatvany
Çevirmen: Cumhur Mısıroğlu
Sayfa Sayısı: 416
Basım Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Neo Kitap
Tür: Dram
Canım kızım,
Beni görmek istemediğini biliyorum. Doğrusu, sana ve annene yaptıklarımdan sonra, ben bile görmek istemiyorum kendimi. Öyle bir noktaya geldiğim için kendimden ne kadar nefret ettiğimi, ne kadar pişman olduğumu anlatmaya sözcükler yetmez. Ama ne yaparsam yapayım, o gece gördüklerini geri alamam kızım. Buradaki doktorlara kalırsa, bir gün beni affetmenin bir yolunu bulabilirmişsin; ama önce benim kendimi affetmem gerekiyormuş. Sana, tutamadığım o kadar çok söz verdim ki, inan, bunları düşündükçe kendimden utanıyorum. Senden sadece, seni sevdiğimi ve yaptıklarımı telafi etmenin bir yolunu her zaman arayacağımı bilmeni istiyorum...
Eden'in küçük kalbi büyük sorularla dolu: Akıl hocası, neşe kaynağı ve en iyi arkadaşım dediği babası onları bırakıp nereye gitti? Gökyüzündeki onca yıldızı tek başına nasıl sayacak? Okulu kırıp bulutları kovalamaya kiminle gidecek?
Kiminle keşfedecek hayatın lezzetlerini?
Çocukluğu bu sorulara cevap aramakla geçen Eden West, yıllar sonra önüne çıkan bir umut ışığıyla hayatta bir dönüm noktasına geldiğini anlar. Geçmişin karanlık gölgesinden kurtulmak ve bir gün doğru insanla karşılaştığında yanından geçip gitmemek için öncelikle içindeki boşluğun gerçek sahibini bulmak zorundadır.
Evet göz açıp kapatıncaya kadar 5. turumuzu da geri de bıraktık ben her zaman ki gibi yine en sona kaldım. Ah bu iş hayatı! Ne güzel bırakıp kurtulcaktım ama yine yakamı kurtaramadım.
Şunu öylemeliyim ki baba - kız hikayeleri beni gereğinden fazla etkiler bu durumda kitabı okurken yer yer fazla derinden etkilendim.
Kısaca kitabın konusundan bahsedersek David sorunlu bir babadır. Aslında sorunludan öte biraz başına buyruk bir adamdır. Yaşadığı ruhsal sorunlar karşında ilaçlarını almayı rededen zaman zaman kendini dış dünyaya kapatan ama buna rağmen kızına çok düşkün bir babadır. Tabi ki bu düşkünlük tek taraflı değil ana karakterimiz Eden da babasına tam anlamıyla aşık!
Ancak birgün David eşi Lydia'nın baskılarıyla daha fazla yaşayamayacağını anlayıp onları terkediyor daha kötüsü kızını terkediyor.
Bu durum karşısında bir David'in kötü bir baba olduğunu vs düşünsekte ilerleyen yerlerde David'in de duygularını düşüncelerini gördükçe onu anlıyor hatta yer yer hak bile veriyoruz.
Eden seneler sonra babasını bulmaya karar veriyor. Hikaye de tam burda başlıyor diyebilirim aslında. Kitap eş zamanlı şekilde ilerliyor. Ve her şeyi daha açık anlamanızı sağlıyor.
Eden babasını bulmaya çalışması esnasında çok şeyler yaşıyor ancak vurucu darbe annesinden geliyor.
Yani öyle ki o an kitabın içine girip Lydia karısını parçalamak istedim. Bencillikte en üst sıraya yerleştirdiğim karakter oldu kendisi.
Annesi babası küçük yaşta ayrılmış babasına hasret yaşayan bir kız olarak beni fazla derinden etkiledi kitap yer yer gözlerim doldu hatta. Ama buna rağmen çok keyif alarak okuduğum ve iyiki okumuşum dediğim kitaplardan biri de oldu.
Altı Çizili Cümleler;
1. Sevdiklerimizle birlikte olmamız için ne kadar da az zamanımız vardı. Ve biz bu zamanı nasılda bencilce heba ediyorduk.
2. Kendini, karanlık ve ıslak topraktan kafasını çıkarmış bir köstebek gibi hissetti. Yabancı bir ülkede, yabancının teki. Buraya ait değildi. Hiçbir yere ait değildi ki.
3. Kitap okumayı kendimi hikayedeki kahramanların yerine koymayı seviyordum.
4. Anlamadığım bir şey daha vardı: Neden kaçıp uzaklara gideceğine, kalıp beni sevmiyordu?
Desteklerinden dolayı Neo Kitap'a teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum için teşekkürler..