Orijinal Adı: The Opportunist
Türkçe Adı: Fırsatçı
Seri: Love Me with Lies #1
Yazar: Tarry Fisher
Çevirmen: Meltem Türkmen
Sayfa Sayısı: 316
Basım Yılı: Mayıs 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Aspendos Yayıncılık
Tür: Yeni Yetişkin
Satın Almak İçin: D&R | Oku Oku
Kalbini sadece bir kez verebilirsin; ondan sonraki her şey ilk aşkının peşinden gelir.
Her fırsattan istifade etmesiyle bilinen sivri dilli Olivia Kaspen, akılsızca çekip gitmesine izin verdiği eski erkek arkadaşı Caleb Drake ile şans eseri karşılaşınca kendisini ilk aşkıyla ikinci bir şans isterken bulur.
Caleb'ın hafızasını kaybettiğini öğrenen Olivia, onu geri kazanmak için ne kadar ileri gidebileceğine karar vermelidir. Ancak gerçek kimliğini ve kötü geçmişlerini gizli tutmaya çalışan Olivia'nın en büyük engeli Caleb'ın kurnaz yeni kız arkadaşı, Leah Smith'tir.
Böylece bu iki hırslı kadın arasında kendilerini hatırlamayan bir adamı elde etmek için girdikleri vahşi bir mücadele başlar. Ama çok geçmeden Olivia, bir zamanlar kendisinin olanı almak için savaşırken yalanlarının sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalır.
Peki, aşk her şeyi affeder mi?
Yine yeniden muhteşem bir kitapla karşınızdayım! Bu kitabı bayaaaaa zaman önce almıştım yine bir inidirimden 9.90'a ama aylarca kitaplığımda durdu da durdu ama Nihan hani beni Ateş serisine başlatan Nihan bu seri içinde çok güzel falan deyince birde buna başlayayım dedim. ^^
Sonuç? Kitap bir günde bitti ve beni de bitirdi. İnanılmaz heyecanlı bir kitap sayfaları nasıl çevirdiğinizi anlamıyorsunuz bile. Dün öğlen 200'lü sayfalarda bırakmam gerekiyordu işe gitmek için bütün gün kafam kitapta gezdim acaba ne olacak, ne olacak diye. Ve gece eve gelir gelmez kitaba döndüm ve bitirdim.
Gelelim kitabın konusuna. Kitapta bir aşk üçgeni var ki sormayın ama o sizin bildiğiniz aşk üçgeninden çok daha fazlası.
Olivia Kaspen, kendi halinde gözü derslerinden başka bir şey görmeyen, babasından yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden kendini erkeklere kapatmış ve tek amacı kariyer yapmak olan bir kız.
Olivia'nın bu umursamaz ve kimseyle ilgilenmeyen tavırları birinin fena halde dikkatini çekmektedir. Caleb Drake.
Caleb, Olivia'ya teklif etmesine rağmen ondan red cevabı almıştır. Ancak hikaye burda bitmeyecektir. Caleb bir şekilde Olivia'nın kalbini kazansa da, Olivia, Caleb'a kendini hep kapatacak ve sevdiğini söylemekten bile çekinir durumda olacaktır.
Bu durum bu ilişkinin sonunu getirecek olsa bile Olivia'nın içindeki saplantılı aşk hiç bitmeyecektir. Bundan 4 sene sonra bile. Her şey bittikten sonra 4 sene sonra Olivia, Caleb ile karşılaşır ve onu aslında hiç unutmadığını fark eder ancak fark ettiği tek şey bu değildir. Caleb hafızasını kaybetmiştir ve Olivia'yı hiçbir şekilde hatırlamıyordur. Bu durumda Olivia'nın içindeki FIRSATÇI uyanır ve Olivia hiç çaktırmadan Caleb ile yeni tanışıyormuş gibi davranır. Yeniden sevgili olurlar ancak bir sorun vardır. Caleb'in hatırlamadığı hayatına ait bir adet KIZIL TEHLİKE! Leah. Leah hiçbir şekilde Caleb ile olan mücadelesinden vazgeçmez. Olivia'nın ise tek korkusu var; Caleb'ın gerçekleri hatırlaması. Ve o gerçekler artık Leah'ın elindedir? Sonuç ne diye sorarsanız. Muhteşem çıldırtıcı final için sizi kitabı okumaya davet ediyorum. Okuyun Okuyun Okuyun!!!
Dinle dostum, senin duygusal erkek basmakalıp hikayene bir an olsun bile kandığımı sanma. Bu külkedisi masal saçmalıklarını duyduğum yerde tanırım.
Bir insanın özelliklerine ve özellikleriyle neler yaptığına bakarak onun hakkında fikir edinebilirsin. Ama kişiyi gerçekten tanımak zaman ister.
Çünkü onunla tanışana kadar kimseye ihtiyacım yoktu.
Kimse beni böyle sarmamıştı daha önce. Kaçmalı mıydım, yoksa hayatımın sonuna kadar sıkı sıkı sarılmalı mıydım, bilemiyordum.
Onu her şeyimle seviyordum. Bana kim olduğumu öğretmişti ve karakterimi ustaca idare etmeseydi bunu asla öğrenemezdim.
Oliver Kaspen, soyadını aldığım kişi, ölürken bana bulanık anılar ve kalbimde anahtarı sadece onda olan bir kilit bırakmıştı. Caleb ile ilişkimizi en başından kötü bir kadere mahkum eden bir baba sorunsalım vardı.
Bir insan en çok sevdiği şey kadar iyidir, değil mi?
Sonra gitti. O gittikten saatler sonra bile kokusunu hala koridorda duyabiliyordum. Dairem onsuz soğuk ve boş geliyordu bana.
Canın acımayacak, canın acımayacak, canın acımayacak....
Canım ateşe verilmiş gibi acıdı. O kadar şiddetli acıdı ki merdivenlerden aşağı zor indim, o yüzden oturdum. Oturdum ve titredim ve tam o esnada, oturduğum yere gökyüzünden bir göktaşının düşmesini diledim. Sanki içim dışıma çıkmış ve kanım yerlere akıyormuş gibi yaralı ve savunmasız hissediyordum. Bu nasıl olabilirdi? Neden? O benim her şeyimdi.
Kaderden nefret ederim. İnsanların huzurla iyileşmesine izin vermeyen canı sıkılmış küçük şımarık bir velettir kader.
Bence bir kere kalbini verdin mi bir daha geri alamazsın. Geri kalan hayatında sadece kalbin sendeymiş gibi yaparsın.
Kalbini sadece bir kez verebilirsin; ondan sonraki her şey ilk aşkının peşinden gelir.
Bu kitabı almaya yeltendiğim her seferde bir sorun çıkıyor ve alamıyoruum,içim içimi yiyiyor yaa.Umarım en kısa sürede alıp okuyabilirim :( Bu güzel yorum için teşekkürleeer x
YanıtlaSilBence indirimdeyken al ^^ Gerçekten seveceğine eminim :)
SilAlmam lazım O.O Olmadı Balçova'daki Dr'ye bir bakayım
YanıtlaSil