Orijinal Adı: All the Truth That's in Me
Türkçe Adı: Bir Sır Saklı İçimde
Yazar: Julie Berry
Çevirmen: Dilek Şendil
Sayfa Sayısı: 260
Basım Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX
Tür: Genç - Yetişkin, Gizem
Satın Almak İçin: D&R | Kitap Sihirbazı
Kimse ismimle çağırmaz beni.
Küçük çocuklar bilmezler.
Her gün güneş doğarken hatırlatırım kendime,
bir gün ben de unutursam diye.
Judith, benim adım Judith.
Judith dört yıl önce en yakın arkadaşı ile birlikte kaybolmuştu.
İki sene sonra geri döndüğünde, konuşamıyordu.
Judith artık lanetli. Ne komşularına, ne ailesine, ne de aşkına
derdini anlatabiliyor. Herkes onu yok sayıyor. Ama canını en çok aşk acısı yakıyor.
Şiirsel bir anlatım. Trajik bir gerilim.Şok edici bir gizem.
Bir mucize senin yüzün!
Kitap ilk çıktığında kapağı ile ilgimi çekmiş, arka kapağı ile merakımı perçinlemiş ve okuma listeme girmişti. D&R'ın 9.90 indirim alışverişini yapmıştım ve araya bunu da katmıştım^^ Daha fazla beklemeden okudum ve kitap için ne diyebilirim hiç bilmiyorum. İyi veya kötüden ziyade çok farklıydı.
Judith ve en yakın arkadaşı yaşadığı kasabadan bir kaç gün ara ile kaçırılır. Arkadaşının cesedi kısa süre sonra bulunur ancak Judith'ten bir haber yoktur. Ve bir gün [2 yıl sonra] geri döner ancak artık her şey çok farklıdır. Çünkü Judith'in kendini ifade etme yeteneği elinden alınmıştır yani dili kesilmiştir. Ve bu durum Judith'in hayatında bir çok şeyi değiştirdi. Artık o sevimli küçük kız değil. Kasabalılar tarafından aptal durumuna düşürülür, dışlanır. Üstelik artık öz annesi bile artık Judith'e mesafeli ve soğuk davranmakta.
Bunca zorluğun içinde bir de çocukluk aşkı Lucas var. Oda başkası ile evlenmek üzere.
İlk sayfalarda ki anlatım beni biraz bocalattı açıkcası çünkü kitap bir an kaçırılmadan önceki Judith, bir an kaçırıldıktan sonraki Judith'in hayatından bahsediyor. En başta kafam karışsa da sonra her şey oturuyor ve kitap nefes kesici bir hale geliyor.
Judith normalde de çok konuşkan bir kız değil ancak bulunduğu durum artık çok farklı. Herkes ona lanetli gibi davranırken suskun olmak çok zor artık. Çünkü bu suskunluk utanç dolu. Yazarın şiirsel ve akıcı anlatımı insanı daha da içine çekiyor. Açıkçası Judith'e ait her satırı içinizde büyük bir sızıyla okuyacaksınız. O küçük kızın yok oluşunu hiç kaybetmediği masumiyetinin kirlenişini okurken ağlamamak pek mümkün olmuyor.
Onu hayata bağlayan Lucas'a olan aşkı ve o aşka olan umudu.
Bir Sır Saklı İçimde, her ne kadar kurgu olursa olsun aslında kadınların nasıl yaşadığı şeyler yüzünden ezilip, susturulduğuna en acı şekilde parmak basıyor.
Ama hep böyle devam etmiyor. Judith bir arkadaş ediniyor daha doğrusu zaten bir zamanlar arkadaşı olan Maria ile tekrardan kaynaşıyor. Maria onun çıkardığı seslerden rahatsız olmayan tek insan ve Judith'e hiç farkında olmadığı bir şeyi sunuyor. Aslında çok çabalarsa konuşabileceğini. Ve Judith o andan itibaren sesleri, harfleri tekrardan kazanabilmek için inanılmaz çabalıyor ve başarıyor da. İşte bu durum her şeyi bambaşka kılıyor.
Peki Judith, Lucas'a kavuşabiliyor mu?
Arkadaşının katili kim?
Bunların hepsinin cevabı için kitabı okumanızı 'şiddetle' tavsiye ediyorum.
Benim dünyamın güneşisin, seni başka kadının kollarında görmeye nasıl dayanabilirim?
Mucizelere inanmam, ancak eğer gerek duyarsa bir kız kendi mucizesini yaratabilir. Hatta bu şeytanın yardımına başvurmak anlamına gelse bile.
İki senedir düşüncelerimde hep sen vardın, şimdi de tam karşımda duruyordun işte, farklı ama aynı. Dört kişiydik, çocuk olarak biz, iki yabacı olarak biz, sen ve ben.
Çok teşekkür ederim :)
YanıtlaSil