Türkçe Adı: Oniks
Seri: Lux #2
Yazar: Jennifer L. Armentrout
Çevirmen: Bilge N. Zileli Alkım
Sayfa Sayısı: 396
Basım Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX
Satın Almak İçin: D&R | İdefix | Kitap Sihirbazı
Lux 2 Oniks Daemonla aramızda bir uzaylı bağı olmasının muhteşem olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.Gerçi bu bağa rağmen ona direnmeye kararlıyım. Ama bunu yapmak hiç de kolay değil çünkü Daemon (kahretsin!) gittikçe gözüme daha da taş gibi görünüyor. Üstelik bu sefer Arumlardan çok daha büyük bir problemimiz var. Savunma Dairesi kasabada.Eğer Daemonın yapabildiklerini keşfeder ve benim de onunla bağım olduğunu anlarlarsa ikimizi de mahvedecekler. Bu arada okula yeni biri geldi ve herkesten gizlediği bir sırrı var. Bana neler olduğunu biliyor, yardım da edebilir ama bunun için (sanki mümkünmüş gibi) Daemona yalan söylemeli ve ondan uzak durmalıyım. Kimi kandırıyorum ben?!Kimse sonsuza kadar yalan söyleyemez.Ultra yakışıklı ve ultra odun Daemon Black geri döndü!Lux serisi, OBSİDİYENden sonra 2012nin en iyi genç yetişkin kitabı seçilen ONİKS ile tam gaz devam ediyor. Daemona karşı koymanın imkânsız olduğunu artık siz de çok iyi biliyorsunuz..
Obsidiyen bittikten sonra uykuya yenilsem de ertesi sabah gözümü açtığım gibi Oniks'e saldırdım. Evet saldırdım çünkü merak seviyem tavan yapmış acaba ne olacak nasıl devam edecek diye kendimi parçalamıştım. Okumaya başladığım gibi aynı gün içerisinde bitti Oniks. O kadar yoğun bir aksiyon var ki kitabın içerisinde heyecan hiç düşmüyor ve bu kitapta işler biraz daha kızışıyor.
Anlatmak istiyorum ama anlatırsam kendimi tutamayıp çok fazla derinlere inip spoiler vericem biliyorum o yüzden bundan sonrasını okurken dikkat edin derim.
Bu kitapta ilişkiler biraz daha rayına oturuyor diyebilirim. Özellikle de Daemon ve Katy için. Ama Oniks, Obsidiyen gibi ağırlığı ilişkilere vermemiş bu sefer ki kitabın içerisinde her şey var. Bir de yeni eleman Blake var! Kim bu Blake? Katy'nin inandığı gibi iyi biri mi yoksa Daemon'ın karşı koyduğu gibi güvenilmez mi? Blake işin içine girdiğin de Daemon'ın kıskançlığını görüp aha aşk üçgeni geliyor diye içinizden geçirsenizde Blake'in inanılmaz kişiliği her şey alt üst edip tüm gidişatı şaşırtıyor.
Obsidiyen de Daemon Katy'i iyileştirmiş ve aralarında bir bağ oluşmuştu. Oniks'te öğrendik ki bizim küçük kedicik uzaylı özellikleri kazanmaya başlamış.
Tüm bunların yanında bizim yakışıklı, ukala, kibirli öküzümüz gitmiş yerine aşk adamı, kıskanç , şirin bir Daemon gelmiş. (Burda devreye Sertap Erener şarkısı giriyor; ÖYLEDE GÜZEL, BÖYLEDE GÜZEL) Ne yalan söyleyeyim Daemon'ın davranışları derin bir OFFF çektiriyor insana. Hani her erkek böyle öküz olsa keşke neyse neyse Daemon'dan sıra kitaba gelemiyor. Artık nasıl etkilendiysem.
Bizim Daemon, Blake'e öyle bir kancayı takıyor ki çocuğa kendi adı dışında B ile başlayan tüm isimleri söylüyor. Bo, Brad, Bart, Biff vs vs. bu yerlerde kahkaha atmaktan kendimi alamadım.
Tüm bunların dışında ortadan sırra kadem basan Daemon'ın ikiz kardeşi Dawson (adını yanlış yazmışta olabilirim) ve onun sevgilisi Bath'in akibetini bu kitapta görüyoruz. Ve en acısı bu kitapta ölüm acısını yaşıyoruz. Katy'nin dangalaklığı yüzünden yan karakterlerden biri hayatını kaybediyor kim olduğunu okuyupta öğrenin bir zahmet! Ama aman yan karakterdir nolcak demeyin bu şahsın ölümü pek çok şeyi etkiliyor.
Durmazsam kitabı anlatıcağımı farkederek duruyorum ve diyorum ki ALIN OKUYUN, OKUTTURUN!
Bu arada kitap öyle bir yerde bitti ki!!
Aynen böyle oldum! Delirdim kudurdum, Allahtan 3. kitap çevrilmiş, hazır ve nazır durumda yoksa kafayı yiyebilirdim. Ve yine iyi ki 3 kitabı birlikte almışım yoksa sabahın köründe kitapçı yollarına düşerdim.
3. kitap daha güzel diyorlar bakcaz görcez artık.
Dipnot: Şu kapağında karakterlerin resmini kullanan kitaplara gıcık olurum normalde ama Obsidiyen de Daemon iyidi hoştu sevdik, ettik ama bu kitabın kapağında Katy hiç mi hiç sevmedim ben hayal dünyamda Katy'i masum bir güzelliği olan bir kız olarak hayal etmiştim ama bu nedir arkadaş şeytan gibi bir kızı koymuşlar kapağa bundan Katy değil olsa olsa Ash olur.
Neyse sakinim. Kitapların güzelliği kapağa olan kızgınlığımı yatıştırıyor.
Altı Çizili Cümleler:
"Biz ne yapacağız böyle, Kedicik?"
Gür sesi tüylerimi diken diken etmişti. "Bilmiyorum ki."
"Aklıma bir şeyler geliyor."
Sırıttım. "Geliyordur elbette."
"Duymak ister misin? Gerçi ben anlatmayı değil de göstermeyi daha iyi beceririm."
"Nedenini bilmesem de sana inanıyorum."
"İnanmıyorsan sana küçük bir ön gösterim yapabilirim." Durdu, sesindeki neşeyi duydum. "Zaten siz kitap kurtları ön okumalara da bayılırsınız, değil mi?"
-Yavaşça yutkundu. "Sadece?.." Bir duraklama oldu ve kalbim tekledi. "Sadece sana sarılabilir miyim? Bütün... bütün istediğim bu."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum için teşekkürler..