5 Eylül 2013 Perşembe

J.D Salinger - Çavdar Tarlarsında Çocuklar || Kitap Yorumu

Orijinal Adı: The Catcher in the Rye
Türkçe Adı: Çavdar Tarlasında Çocuklar (Gönülçelen)
Yazar: J.D Salinger
Çevirmen: Coşkun Yerli
Sayfa Sayısı: 198
Baskı Yılı: 1997
Dili: Türkçe 
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları




Çavdar Tarlasında Çocuklar 
Pek çok insanın hakkında konuştuğum için üzgünüm. Bildiğim tek şey; size anlattığım herkesi biraz özlüyorum. Bizim Stradlaterı ve Ackleyi bile, sözgelimi. Sanırım o lanet Mauricei bile özlüyorum. Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.Çavdar Tarlasında Çocuklar, Salingerın tek romanı. Ergenlik çağının içinde, yetişkin dünyanın düzenine karşı isyankar bir çocuğun, bir Noel öncesi başına gelenler... Bu sürecin bir psikiyatri kliniğinde noktalanışı. Holden Caulfieldin masumiyet arayışının iç burkucu romanı. Belki de Salingerın.1993te Franny ve Zoey ile Dokuz Öykü adlı kitaplarını yayımladığımız Salinger, 1963ten bu yana yeni bir yapıt yayımlamamasına ve neredeyse efsane haline gelmiş bir gizlilik içinde yaşamasına karşın, dünya edebiyat gündemindeki yerini hep koruyor.

- Değerlendirmem -

Kitabı yıllar önce dersahanede ki edebiyat hocam önermişti ancak hep ertelemiştim almayı okumayı. Geçen sahafta gezinirken ikinci ellerin arasında bulunca artık almalıyım dedim ve şansıma #kitapkardesligi Eylül ayı için bu kitabı seçti ve buna ekstra sevindim. Eylülün 1'i itibari ile okumaya başladım. 198 sayfa olmasına rağmen biraz yavaş ilerliyor. 
Daha önce Gönülçelen adı ile Can Yayınları tarafından çevrilmiş bu kitap Amerika'da uzunca yıllar yasaklanmış. Şimdilerde ise ölmeden önce okunması gereken 1001 kitaptan biri. Çavdar Tarlasında Çocuklar, kült eserlerden biri olmasına rağmen benim içime çok sinmedi bilmiyorum neden ama abartıldığı kadar olmadığını düşünüyorum.
Kitapta Holden'in noele birkaç gün kala okuldan atılmasıyla başlayan birkaç günlük macerasını konu ediyor. Anlatılanlar bir maceranın yanı sıra Holden'in iç dünyasına bir bakış atmamızı da sağlıyor. Holden biraz farklı bir çocuk. Sürekli düşünen, sürekli gözlemleyen, sürekli eleştiren bir yapıya sahip buda onu yaşıtlarından biraz ayırıyor. Kendi gibi hayalleri de farklı Holden'in, batıya gidip sağır dilsiz rolü yaparak, kimsenin saçmalamasını dinlemek zorunda kalmayarak, herkesten uzakta bir kulübede yaşamak hayalleri kuruyor.  Kitap başta sıradan bir çocuğun hikayesi olarak başlıyor ama sonlara doğru psikolojik bir romana dönüşüyor diyebilirim.
Kitabı sevdim ama abartıldığı kadar ölüp bitmedim.


- Altı Çizili Cümleler-


4 yorum:

  1. ben de sevdiğim cumleleri işaretlerim ;)

    YanıtlaSil
  2. Burayı yeni keşfettim, önce onu söyleyeyim.
    Medya, reklam, iletişim ve sanattan hoşlanıyorsanız Kafa Dergi ve Ters Düz'e beklerim! :)

    YanıtlaSil
  3. Ben de yeni okudum. Sizden tam 2 ay sonra bitirmişim, 5 Aralık'ta, ve o günden beri de en sevdiğim roman. Yani ölüp bitenlerden biri de benim :) İki haftadır olumlu olumsuz birçok eleştiri okudum hakkında, sizinki gibi nazik eleştirilere pek az rastladım doğrusu. Sadece "içime pek sinmedi" diyorsunuz ki elbette bunu söylemeye hakkınız var. Ama neden sinmediğini sizin gibi ben de bilemedim, çünkü konuyu güzel özetlemişsiniz, belli ki Holden'ı anlamışsınız. Şahsen yazınızı kitabı okumadan önce görmüş olsam, eklediğiniz alıntıları da okuduktan sonra kitabı mutlaka okumaya karar verirdim.

    Ve işte bu kararı verme aşamasında olabilecek diğer okurlarınıza faydası olması açısından bir yorum yapmak istiyorum, çok uzatıyorsam bağışlayın. Bence sadece sonlara doğru değil, başından beri psikolojik bir roman bu. Mesela 2. bölümde tarih öğretmeniyle görüşmesini hatırlayın. Holden öğretmeni üzülmesin diye ona bir not yazmış, ama o not üzerinden öğretmeni onu üzüyor. Bu çok büyük bir olay bence ve Holden'ın neden insanlara/hayata karşı bu kadar eleştirel olduğunu daha ilk sayfalarda çok güzel örnekliyor. Sonra, ördek metaforu da ilk kez aynı bölümde hemen birkaç satır arkasından geliyor. Bunlar gibi pek çok psikolojik detay var daha başlangıçta ve Holden'a derin bir sempati beslememizi sağlıyor. Sonuç olarak, okunması gereken bir kitap olduğu noktasında size tereddütsüz katılıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle detaylı yorumunuz için çok teşekkür ederim. Açıkçası kitap için asla kötü diyemem. Ama hani ölmeden önce okunacak 1001 kitaba girmesine gerek var mıydı? dersen orada bir düşünürüm. Yani bilmiyorum belki psikolojik romanlarla çok aram olmadığından içime sinmedi. Ama Holden karakteri gerçekten okuduğum en ilginç karekterlerden biriydi :)

      Sil

Yorum için teşekkürler..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...