1 Haziran 2014 Pazar

Lauren Oliver - Deliryum | Delirium #1 || Kitap Yorumu

Orijinal Adı: Delirium
Türkçe Adı: Deliryum
Seri: Delirium #1
Yazar: Lauren Oliver
Çevirmen: Bilge Gündüz
Sayfa Sayısı: 504
Basım Yılı: Mayıs 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Artemis Yayınları
Tür: Distopya , Genç-Yetişkin
Satın Almak İçin: D&R | Oku Oku



Aşk tedavisinden sonra sonsuza dek mutlu ve güvende olacağımı söylediler. Ve ben, onlara hep inandım. Şimdiye dek. Şimdi artık her şey değişti. Artık, bir yalanın baskısı altında yüzyıl yaşamaktansa, aşk hastalığıyla geçireceğim kısacık bir ömrü tercih ederim.


Puanım 3'ten ziyade 3.5 :)
Kitabın konusu o kadar orijinal geldi ki hiç düşünmeden aldım açıkcası. Ama beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Beklediğim gibi değildi yada ben o tadı alamadım. Kitabın en büyük kusuru inanılmaz yavaş ilerlemesi ve bazı yerlerin gereksiz uzatılmış olması.


Kitabın konusuna gelirsek; Aşkın hastalık olarak kabul edildiği bir dünya düşünün. Burda yaşananları ve bu hastalığa karşı alınan önemleri görüyoruz.
Yazar bu dünyayı bize çok gerçekçi bir şekilde tasvir ediyor. Gerçekten kendimi öyle bir ortamı hayal ederken buldum ve durup düşündüm acaba aşk gerçekten hastalık kabul edilseydi ne olurdu?
Bunun cevabı kitabımızda.

Ana karakterimiz Lena, lise eğitimi devam eden ve 18 yaşına yani prosedürüne sayılı bir zaman kalmış bir genç kız. Peki prosedür ne? İşte bu aşka daha doğrusu amor deliria nervosa karşı alınmış önemlem bir takım testler ve sonrasında gelen duyguları körelten hatta yokeden bir ameliyat. Kulağa ne kadar ürkütücü gelsede bu dünyada bunların insanları korumak için yapıldığı savunuluyor. Lena önceleri tamamen bu dünyaya ve bu dünyanın kurallarına sadık olsa da en yakın arkadaşının her zaman koştukları rotayı değiştirmesiyle Lena'nın da hayatının rotası değişmeye başlıyor. 
Çünkü Lena o gün Alex ile tanışacaktır. Alex'i daha önce görmüş olmasına rağmen ilk o gün tanışacaklar Lena ilk defa yabancı bir erkeğin eline dokunacaktır. Bu küçük dokunuş bir şeyi tamamen değiştirmese de o değişimin ilk adımı olacaktır. Ve aslında bu dokunuş Lena'nın uyanışının başlangıcı da denebilir.

Varsayılan dünya da dinleyeceğiniz müzikleri bile devlet seçiyor, öyle hızlı ve duygusal şeyler hissettirecek müziikler yasak! Akşam 8'den sonra tedavi olmayanların dışarı çıkması yasak. O kadar çok yasak var ki boyun eğmesi çok zor. Ve Lana'nın en yakın arkadaşı Hana'nın artık bu kurallardan sıkıldığı ve yasa dışı partilere katılmaya başladığı sırada Lena dehşete düşer ve onu anlayamaz. Ama sadece korkmadığını ispat etmek için o partilerden birine gider. Lena müziğin büyüsüne kapılır adeta ama bunu itiraf etmek zor gelir ve orada Alex ile karşılaşır.Kısa bir konuşmadan sonra korkarak ordan kaçar ve eve döner.

Hana onu bir başka partiye davet ettiğinde gelmeyi reddeder ancak o akşam baskın olunca Lena sırf onu uyarmak ve kurtarmak için gece yola çıkar ve parti yerine gider. Ancak baskıncılar da nerdeyse Lena ile aynı anda gelir ve Lena kimseyi uyaramaz. Bir düzenleyici köpeği tarafından ısırılan Lena tam yakalanacağı sırada Alex onu kurtarır. İşte o gece Lena'nın hayatı tamamen değişir. O akşam ve sonrasında Alex ile beraber bir çok kuralı çiğnerler fakat bunun sonu pek iyi bitmez?
Alex ve Lena'nın sonunu merak ediyorsanız okuyun^^
Son sayfalarının heyecanı kesinlikle inkar edilemez ancak yazarın konuyu sakız gibi uzatması insanı biraz sıkıyor.


Sanki ona kameranın merceğinden bakıyorum, zumu iyice artırmışım ve dünya deklanşöre basılmasıyla fotoğrafın çekilmesi arasındaki o kısacık anda duruveriyor.


Güvendiğiniz, bel bağlayabileceğinizi düşündüğünüz herkes, eninde sonunda sizi hayal kırıklığına uğratır. İnsanlar kendi hallerine bırakıldıklarında, yalan söyler, sır saklar, değişir ve kaybolur; kimisi farklı bir yüzün yada kişiliğin arkasında, kimisi yoğun bir sabah sisinin ardında, bir uçurumun ötesinde.


Aşk... İncecik, tek bir kelime; bir bıçak sırtından daha uzun olmayan bir kelime. Kendisi de tam olarak bu zaten. Bir bıçak sırtı, bir jilet. Hayatınızın merkezine giriyor, her şeyi ikiye bölüyor. Önce ve sonra. Dünyanın geri kalanı iki taraftan birinde kalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum için teşekkürler..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...